Hakemi sevmedim

BEŞİKTAŞ, sert ve biraz da sakatlamaya oynayan hırçın bir takım buldu karşısında. İlk 45 dakikada Serdar Kurtuluş ve Ricardinho’nun ayağını eline veren Fransızların niyeti belliydi...

Alan daraltarak Beşiktaş’ı baskı ile bozacak. Tekme ile sindirecek ve sonuca gidecek!

İlk 45 dakikada Beşiktaş bu pis düşünce ve taktiğe papuç bırakmadı. Bir boksör gibi rakibi ile yakın döğüşe girdi ve fizikman hiç ezilmedi.

Ancak bu, kazanmak için yeterli miydi... Teknik açıdan da aynı performans ve beceriyi göstermeliydi.

Bunu yapamadı Beşiktaş!

Her şeye karşın Ricardinho, sakatlanana dek işin bu yönünü idare etti. Topun Beşiktaş’ta kalması için çaba sarfetti, tekniğini kullandı.Diğerlerinin katkıları pek yoktu.

Oysa, böyle bir göreve Delgado da soyunabilirdi. En azından Ricardinho’nun sakatlanmasından sonra sorumluluk alabilirdi.

Yapmadı değil yapamadı Delgado. Sert futbol onu da etkiledi.

***

KAFAMDA çözemediğim bir niyetin muhasebesini yaptım. Beşiktaş’ın amacı neydi? Tek puan mı, yoksa bir galibiyet mi?

Ancak, adamları gördükten ve tekmelerin acısını adeta kendi bacaklarımda hisettikten sonra, tek puanın en akılcı yol olabileceği duygusuna kapıldım.

Herhalde maçı izleyenler de benimle aynı hisleri paylaşmıştır.Hele, Tello’nun bacağına acımasızca basan 5 numaralı Faty’nin hareketini gördükten sonra...

Peki, İtalyan hakem bu cinayet işlenirken neredeydi. Üstelik 5 numaralı Fransız’ın ilk yarıdan bir sarı kartı yok muydu?

Bana göre,Marsilya golüne kadar Beşiktaş’ın en iyisi kaleci Hakan’dı. Ama yediği golde suçu büyüktü.

Korner atışında böyle bir falso yapacağı kimin aklına gelirdi.Çok ucuz bir goldü!

***

GOLDEN sonra beraberlik için sarfettiği çaba, Beşiktaş’ın savaşçı kimliğinden bir örnekti.Bu gayret bir gol getirebilir miydi.

Beşiktaş pozisyonsuz yaşadığı oyunun genelinde tek fırsat yakaladı. Golden sonra Serdar Kurtuluş’un önüne düşen pozisyon, pekala Beşiktaş’ın kaderini değiştirebilirdi.

Kötü de vurmadı. Ama böyle bir fırsat gole dönüşmeliydi. Bunu da Serdar’cık beceremedi!

Beşiktaş iyi oynamadığı ama iyi savaştığı oyunda iki belirgin hata ile yıkıldı. İlki söylediğim gibi Hakan’ın yanlış pozisyon alışı... Diğeri kritik bir bölgede Diatta’nın düşerek, rakibe verdiği pozisyon rahatlığı.

İki pozisyon Beşiktaş’ın sonunu hazırladı!

Yine de söylerim... İtalyan hakem Kırmızı kartını kullanma cesaretini gösterseydi... Beşiktaş’a bir şans doğabilirdi. Kötü de oynasa kaderini zorlayabilirdi.
Yazarın Tüm Yazıları