DİĞER sezonlara hiç benzemiyor. Süper Lig’de oynayan her takım, yer-mekan ve küçük-büyük ayırımı yapmadan yüreği ile saldırıyor.
Deplasman maçları artık bir öcü değil!
Doksan dakikayı kalesi önünde yığılarak geçirenler ve tek puan cazibesine kapılarak ligin güzelliklerine kastedenler, şimdi rakip ceza sahasını mesken tuttular...
Lütfen, geçen hafta maçlarını ve skorlarını tek tek inceleyin... İlk bakışta inanmak mümkün değil.
6 deplasman takımı haftayı 3’er puanla kapamış!
Beşiktaş, Gaziantep, Ankaraspor, Sivasspor, Kayserispor ve F.Bahçe.... Bu yürekli davranış, kazanan kadar kaybeden takımlara da övgü ve alkış getiriyor.
Haftanın alkışlanan takımlarından biri G.Saray idi. Herkes gibi garipsedim... Geçen sezon teknik kurmayların nazlanarak forma verdikleri üç isim bu sezon G.Saray’ı taşıyor.
İlki Hasan Şaş. İkincisi Ümit Karan, diğeri Saidou...
Hasan Şaş yeni bir bahar yaşıyor. Ümit Karan’ın her golü dillere destan. Saidou, sade ve gösterişsiz stili ile G.Saray orta sahasının temel direği...
Malatya’ya 5 gol atan G.Saray, yine de eleştirilecek bir açık kapı bıraktı. Ve genel bir görüş ağırlık kazandı...
G.Saray’ın en sağlıklı organı, yani savunması eski havasında değil.
Geçen sezon G.Saray’ı ayakta tutan Cihan, Song, Tomas, Orhan savunma bloğu Malatya maçının eleştirilen dörtlüsüydü.
Neler oldu da, özellikle Song-Tomas duvarı bu sezon eleştirilen ikili haline geldi...
Diyorlar ki... Teknik Direktör Gerets’in bu ikiliden hücuma yönelik görevler istemesi, savunma ahenginde bazı arızalar yarattı.
Görüyorsunuz, bir savunma adamı olarak dünyaca üne kavuşmuş EricGerets bile yürekli futbola prim tanıyor. Ve savunma adamlarını hücuma koşturuyor. Yine de maç sonrası ünlü hocanın sözleri sitem doluydu...
Eski bir savunma adamı olarak, yediğimiz kolay goller bana acı veriyor.
* * *
GEÇEN haftanın en çok konuşulan iki pozisyonu vardı. İkisi de Rize-F.Bahçe maçındaydı.
Biri, Volkan’ın, Okan’a ceza sahası içindeki hareketi. Penaltı mıydı, değil miydi?
Genel görüş: Penaltı değildi. Kılına bile dokunmadı.
Diğeri: F.Bahçe’nin ilk golünde Nobre topu eliyle mi düzeltti?
Ortak görüş: Sadece düzeltmedi, bir süre elinde taşıdı.
Maçın hakemi sevgili Metin Tokat, her nedense bu tip pozisyonlarda ‘eller’i görmekte zorlanıyor. Yıllar öncesi Van’da oynanan Vanspor-Beşiktaş maçında Sergen Yalçın’ın frikik atışını smaç yapar gibi önleyen Vansporlu Aykut’un elini de görmemişti.
Üstelik Aykut’un elinde lacivert bir eldiven de vardı.
Dün gibi hatırlıyorum.Maçtan sonra sevgili Güven Taner, Metin Hoca’ya sormuştu...
Hocam, niye penaltıyı vermediniz?
Metin Tokat’ın yanıtı gerçekten şaşırtıcıydı...
Ne penaltısı. Penaltılık bir pozisyon mu vardı?
* * *
TRABZONSPORLU Yattara, Ankaragücü maçında yine üstün bir performas sergiledi. Bir golün asistini yapan ve bir de nefis gol atan Yattara, bu yükselen grafiği ile herkesi şaşırttı.
Şimdi daha yürekten oynuyor, daha çok koşuyor. Ve izleyenlere keyif veriyor!
Bu ani değişiklik nereden kaynaklandı? Hemen söyleyeyim...
Yattara’nın sözleşmesi 2009 yılına kadar uzatıldı. Ve ücretine de Yattara’yı mutlu kılacak bir ‘Zam’ yapıldı.
Ankaragücü maçında attığı gol, haftanın en büyüleyici gollerinden biriydi. Bu golde her şey vardı...
Dripling, müthiş iki çalım ve nefis bir vuruş tekniği.
Trabzon seyircisi, Yattara’dan büyük bir zevk alırken, Sparta Prag’dan transfer edilen Çek futbolcu Jun için adeta hayal kırılığı yaşıyor.
Söylenenlere göre, maliyeti yaklaşık 6 milyon dolara ulaşan Çek futbolcu henüz bir gol atamadı. Jun, Kayseri maçında 13 dakika, Konya deplasmanında 16 ve Ankaragücü maçında 21 dakika forma giydi. Ve Trabzon seyircisinin yüreğine düşen korku bir şüpheyi de beraberinde getirdi...
Acaba Jun, yanlış bir transfer mi?
* * *
GENÇLERBİRLİĞİ galibiyetinden sonra havalimanında Rıza Çalımbay ile kısa bir görüşme yaptım. Rıza Hoca bu hafta oynayacakları Diyarbakır maçını fazlası ile önemsiyor. Nedenini sordum, şunları söyledi...
Bu maçı kazanarak, milli karşılaşmalar nedeni ile lige verilecek araya moralle girmek istiyorum. Ve bu boşluktan yararlanacağız.
Ne gibi hocam?
Ailton fizik açıdan mükemmele ulaşacak. Kleberson daha iyi olacak. Ve iki hafta Beşiktaş’ı daha güçlü kılacak.
Bu arada hiç sormak istemediğim bir sorunun yanıtını da kendi verdi...
Ailton geldi, özür diledi.
Bu özürle iş kapandı mı? Şimdilik hiçbir sorun yok. Üstelik, unutulup gitti. Ama Rıza Hoca’nın disiplin konusundaki titizliğini bilirim. Bir gün gelecek bu davranışın hesabını soracak...
Ve mutlaka bir gün o kulağı koparırcasına çekecek.