HİÇ de abartıldığı gibi değildi. Oyun başladıktan sonra tüm korkularımdan sıyrıldım. Dinamo Bükreş söylenenlerin ötesinde sıradan bir takımı andırıyordu.
Anlatanlar fazla şişirmişti. Herhalde Tigana da böyle düşünüyordu... Beşiktaş, bu takımı yenmeliydi.
Sahasında ardı ardına 13 maç kazanmış. Evinde kaybetmesi mümkün değilmiş!
Hadi canım, ilk 45 dakikada mal kendini belli etti. İki pası zor yapıyordu... Beşiktaş kalesine attığı tek şut ve golün dışında hiç bir pozisyonu yoktu... Ve ikinci yarı başladıktan sonra daha da yürekli düşünmeye başladım...
Böyle bir takım, Beşiktaş’a rakip bile olamaz!
Şimdi madalyonun diğer yüzüne ve yaşanmış bir doksan dakikanın geneline dönelim...
Beşiktaş’ın yediği ilk gol, orta sahanın uyuşuk ve sorumsuz davranışı ile savunmanın pozisyona soğuk ve ağır davranışından kaynaklandı.
Yenmeyecek, pis bir goldü!
Golden önce kaçan iki fırsat hatırlayanlar çıldırmakta haklı.Delgado ve Ricardinho’nun ıslak ve ağır sahadan etkilendiğini söyleyenlere katılmıyorum.Daha becerikli ve çabuk davranmaları gerekirdi.
Ve Beşiktaş, ikinci yarıda daha yürekliydi. Pozisyon bakımından sanki İnönü’de oynar gibiydi. İsrarla rakibin üzerine gitti. Bu dakikalarda Ricardinho ve Delgado, kötü zemine karşın teknik açıdan farklı ve olumlu bir performans sergilediler. Kleberson’un uzun bir sakatlık dönemi geçirmesi Beşiktaş’ın şansızlığıydı. Böyle bir gecede Delgado ve Ricardinho ile daha uyumlu bir diyalog kurabilirdi.
İkinci yarıda kaçan fırsatlar Beşiktaş’a kötü bir son hazırladı. Hani derler ya, Atamayana atarlar diye!.İşte kötü şans Beşiktaş’ı 87.dakikada yakaladı.Yine bir anlık gaflet ve savunma uyuşukluğu.Ve beklenmedik bir penaltı ile birlikte gelen kırmızı kart. Gökhan’ın hareketi çok tartışılır. Bana göre, karar biraz ağırdı. Sloven hakem Darko Caferin’i tanımayanlara, hatırlatmak isterim.Dinamo Kiev- F.Bahçe maçında Serkan Balcı’yı tartışılan bir kırmızı kartla oyundan atan.... Semih’in golünü ofsayt gerekçesi ile saymayan hakemin ta kendisi....
Beşiktaş işte böyle yenildi. Yenilmeyecek bir takıma boyun eğdi. Jean Tigana için bir şey söylemiyeceğim. Sahaya sürdüğü 11’i ve Beşiktaş’ın oynadığı oyunu gördükten sonra Fransız hocanın bir sözü aklıma geldi. Kazandığım zaman sarışın mavi gözlü bir güzelim.Kaybettiğim zaman zenci!
Dün yine kaybetti Tigana. Ama bana sarışın ve mavi gözlü bir güzel gibi göründü...
Yine de bir şey soracağım Tigana’ya. Koray’ı neden sağ kanatta, Serdar’ı yine göbekte oynattı.Ve Burak Yılmaz’ı oyuna almak için neden gecikti...