Film gibi

İNÖNÜ’de dün gece bir film seyrettim. Siyah ve beyaz, adı da Beşiktaş... Şimdi onu anlatacağım.

Haberin Devamı

Beşiktaş, ilk şutunu ancak 30. dakikada atabildi. Ve ilk karambol pozisyonunu 36. dakikada yakaladı.

Ve 38. dakikada bir gol yedi, evlere şenlik!

Beşiktaş savunması ayağındaki topu Sinan Kaloğlu’na kaptırdı. Sonra Sinan’ın golünü ailece seyrettiler.

Her biri perişandı. Delgado ve Kleberson... Adeta yürüdüler, oyuna hiç dokunmadılar.

Fenerbahçe maçının iki lokomotifi İbrahim Akın ile Burak Yılmaz uykudan yeni kalkmış gibi sarsak adımlarla dolaştılar.

Beşiktaş savunması, Sinan Kaloğlu ile uğraşmaktan oyuna hiç katılmadı. Ve her Bursa atağında paniklediler.

Devre arasında düşünmeye başladım. Beşiktaş’ın İnönü’de oynadığı ilk 45 dakikaları hatırlamaya çalıştım. Çoğu gözümün önünden bir film gibi geçti. Ama bu filmlerin hiçbir karesinde böylesine kötü bir oyuna rastlamadım.

Ve genç Beşiktaş’ı hiçbir oyunun ilk 45 dakikasında bu denli çirkin görmedim.

* * *

Her şeyi bir kenara itiyorum. Jean Tigana bu berbat filme 45 dakika nasıl dayandı. İnanın şaşırdım.

Bu oyundan Delgado’yu veya başka birini çekip alabilirdi. Ve yerine kenarda bekleyen Ricardinho’yu baş aktör olarak filme monte edebilirdi.

Tam 45 dakika bekledi Jean Tigana. Ve Burak Yılmaz’ı çıkartıp, Ricardinho ile ikinci yarıya başladı. Şimdi, Ricardinho’lu filmin ikinci yarısını anlatacağım...

Oyundaki dengeler bir anda değişti. Ve Beşiktaş 10 dakikalık kısa bir bölüme iki gol sığdırdı. Biri Richardinho’dan, diğeri Delgado’dan...

İlk yarının dökülen aktörleri oyuna ısındılar. En azından filmdeki rollerini hatırladılar.

* * *

Haberin Devamı

İbrahim Akın sol kanadı daha etkili kullanmaya başladı. Kleberson ve Delgado’nun top kayıpları azaldı.

Ve Beşiktaş her atakta yeni bir pozisyon ve fırsat yarattı. Ne garip, en çok gol pozisyonuna giren ve harcayan da Beşiktaş’ın en iyisi Ricardinho idi.

Beşiktaş seyircisi 72. dakikada Runje’yi sevgi ile bağrına bastı. Yine Beşiktaş savunmasının bir anlık gafleti, Zafer Biryol’a nefis bir pozisyon hazırladı.

Ancak, Runje’nin elleri ve Tanrı’nın yardımı mutlak bir golü önledi.

Üç dakika sonra Runje bir gol daha kurtardı. Ve sezon başından beri filmin kötü adamı Runje, bir anda gecenin yıldızı oldu.

İşte böyle bir film seyrettim İnönü’de. İlk yarısı siyah, ikinci yarısı beyaz... Ve adı da Beşiktaş.

Yazarın Tüm Yazıları