OLAĞANÜSTÜ oyun hevesi, Beşiktaş’ı Manisa maçından farklı bir çizgiye taşıdı. Rakamları birbirine karıştırabilirim...
İlk 45 dakika bitmeden Beşiktaş’ın kullandığı korner sayısı yanılmıyorsam 9’u geçmişti. Bunların 7’si sağ kulvarda akıllı ve etkili bir ortaklık oluşturan İbrahim Toraman ile Burak Yılmaz’ın geliştirdiği ataklardan geldi.
Yine aynı bölgeden kullanılan sayısız serbest atış... Her dakika başı kaçan fırsatlar... Hele birine, aklım hiç ermedi. Kale çizgisi üzerinde yuvarlanan topa Bobo nasıl dokunamadı, hala çözemedim. Jean Tigana’nın oyuna Gökhan Güleç’siz başlamasını hiç yadırgamadım. Kulağının çekilmesi gerekiyordu. Tigana da gereğini yaptı...
Matias Delgado’yu ilk yarının geniş bir bölümünde pek göremedim. Top ayağına geldiği an, zaten kendini hemen belli ediyor. Hiç beklenmedik bir anda nefis bir frikik attı. Üst direkten döne topa Bobo vurdu kafayı, işi bitirdi.
Herkes bu güzel golü dakikalarca alkışladı. Ancak, takım arkadaşları önce Delgado’ya koştular. Bobo’yu daha sonra kutladılar. Yani, işten anlıyorlar...
***
Runje çılgınca işler yaptı.Herkesi de çıldırttı ve korkuttu. İki kez topu elinden kaçırdı, birini de rakibin ayağına attı. Ve o dakikalarda tanrı Beşiktaş’ı korudu. Kleberson, orta sahada yalnızlığa terkedildiği dakikalarda basit pas hataları yapıyor.
Oysa, Kleberson arkadaşlarına yardımda hiç kusur etmiyor. Gerektiği yerde rakibe basıyor, hücuma koşuyor, oyunun her dakikasında varlığını hissettiriyor.
Burak Yılmaz’ın iş ahlakına kimse dil uzatamaz. Belki hiç sevmediği bir yerde oynatılıyor. Yine de bu bölgede savaşarak ve süratini kullanarak Beşiktaş’ın sağ kulvarına hayat veriyor. Birşeyler duydum. Bobo’yu kiraya vermeyi düşünüyorlarmış. Dün attığı ikinci golden sonra tribünlerin coşkusunu gördüm ve kararımı verdim... Kimse Bobo’yu bir kiralama veya takas pazarlığına oturtamaz.
***
Tigana’nın niyetini dün daha iyi anladım. Futbolun güzelliklerini ikinci plana atıyor. Ve kayıtsız şartsız sonuca oynuyor. Beşiktaş’ın ikinci golünden sonra Burak Yılmaz’ı oyundan alıp, savunma özellikleri ağır basan genç Serdar’a forma vermesi, bu düşüncenin basit bir örneğiydi.
Söylediğim gibi Beşiktaş Manisa maçından farklı bir kişilik sergiledi. Denizli deplasmanını bekliyorum. Ege’de göstereceği performans, Beşiktaş için daha sağlıklı bir yorum yapmamı kolaylaştıracak. İnönü’deki görüntüsü mükemmeldi.