SÜPER Lig ve UEFA’da şansını yitirdikten sonra Türkiye Kupası, Beşiktaş’ın sarıldığı son değerdi.
Üstelik, kupa macerası tek maçlık bir oyun... Kazanmanın ötesinde hiçbir sonuç, Beşiktaş’ı bir üst tura taşıyamazdı. Bu da bir başka gerçek...
Öyleyse, böyle maçlarda elindeki kadroyu en iyi biçimde kullanacaksın. Rakibin boyuna bosuna bakmadan ağır ve çamur sahada bir kaza golünün getireceği sıkıntıları da düşünerek, tüm silahlarını ateşleyeceksin.
Bakın, sevgili Del Bosque, Göztepe maçının 90 dakikalık kupa oyununda nasıl bir fanteziye kaçtı... Ve kısır bir skorla taraftarın yüreğini ağzına getirdi?
Berbat bir sahada orta alanın göbeğini ilk 45 dakikada aylardır oynamayan Tayfur Havutçu ile genç Serdar Özkan’a teslim etti. Hatalı bir davranıştı... Beşiktaş, hücum organizasyonunda yetersiz kaldı.
Böyle bir oyunda, Pancu ve A.Hassan gibi gol şansı yüksek ve deneyimli isimleri kenarda bekletmek ve Beşiktaş’a skor sıkıntısı yaşatmak gereksiz bir fanteziydi.
Yenilecek tek gol bile Beşiktaş’ın ağır sahada işini zorlaştırabilirdi. Belki de Beşiktaş’ı olası bir faciaya sürükleyebilirdi.
Öyleyse, Ramazan dururken, kalede Murat Şahin’e görev vermenin anlamı neydi?
İyi ki, Beşiktaş’ın karşısında yaş ortalaması henüz 18’in baharını sürdüren çocuk yaşta bir Göztepe vardı. Ve Tanrı, Beşiktaş’ı korudu.