En güzeli

OYUNUN 4. dakikasında Sergen'in kaçırdığı penaltı, elbette dünyanın sonu değildi. Harcanın fırsatı unutturacak, uzunca bir zaman dilimi Beşiktaş'ı bekliyordu.

Üstelik, skoru her an değiştirebilecek bir kazanma hırsı ile doluydu Beşiktaş... Böyle düşünüyordum ve başkalarının da aynı duyguları paylaştığına inanıyordum. Oysa, her geçen dakika ‘‘Kaçan penaltı’’nın önemini hatırlatıyordu. Samsunspor, Shorunmu'nun önünde adeta etten bir duvar örmüştü. Ve Beşiktaş, her atakta bu duvara çarpıp, geri dönüyordu.

Sergen-Tümer ikilisi, verkaçlarla rakip savunmanın dikkatini dağıtacak pozisyon kovalıyor, ancak rakibin kalabalık savunmasında kayboluyorlardı. Kenar adamların etkinliği de istenilen düzeyde değildi. İlk yarıda İbrahim ve Tamer'in taşıdığı toplar, Samsun savunmasının yerleşim düzenini bozacak çabukluk ve kaliteye ulaşamıyordu. Ve Ahmet Dursun donuk-etkisiz bir gece yaşıyordu.

***

Tümer'in golü, Beşiktaş'a oynama kolaylığını da beraberinde getiriyordu... Pancu sahanın geniş alanlarını dolaşarak oyuna ağırlığını koyuyor ve gittiği bölgelerden atak şansı yaratıyordu. Hücuma katılanların sayısı da her geçen dakika çoğalıyordu. Ronaldo ve Zago birer forvet gibi oynuyordu. Ancak Lucescu, sonuç için ikinci bir golün gereğine inanıyordu. İlhan ile Pascal'ı oyuna alırken, bu düşüncesini de uygulamaya koyuyordu.

Beşiktaş'ın rengi iyice değişmişti. Tamer, sağ kanatta iyi işler yapıyor, Tümer, Beşiktaş'ı pozisyon zenginliğine koşturuyordu. Böyle oyuna daha farklı bir skor yakışırdı...

Ancak, gecenin aslarından Zago ve Ronaldo'nun harcadığı iki net pozisyon, Beşiktaş'ın kısır bir skora sıkışmasına neden oluyordu.

Pascal'ın direkten dönen kafa şutu mu? O, dün gecenin en çok alkışlanan pozisyonuydu. Ya İlhan'ın volesi? Pascal'ı unutturacak kadar nefisti. Ama bana göre, gecenin bir başka güzelliği vardı... Maç sonunda Beşiktaş seyircisinin Lucescu'yu alkışlarla kucaklaması, hepsini solladı...

Seni seviyoruz Luca... Bu sloganla, eskilerden kalma bir kırgınlık, yerini sıcak duygulara ve sevgiye bırakıyordu. Olması gereken de buydu.
Yazarın Tüm Yazıları