OYUNUN ilk 25 dakikalık bölümünde Matias Delgado’nun ayağından çıkan her top, Beşiktaş’ı pozisyona koşturdu.
Bu, akıl ve estetik dolu pasların yarattığı fırtına kısa ömürlü oldu. Ve Delgado ile birlikte Beşiktaş da kayıplara karıştı. İlk yarının topla en çok buluşan ve her pozisyonda görünen adamı Serdar Özkan’dı.
Kaybettiği ve kaptırdığı toplara kızanlara hiç katılmıyorum. Atılan her pası, ısrarla kovaladı. Bölgesi dışına taşarak, rakibin boş bıraktığı alanlarda pozisyon aradı. 24. dakikada golle burun buruna geldi Serdar Özkan... Vurduğu topu Jefferson nasıl çıkardı, anlayamadım!
Anlamak için de fazla zorlamadım kendimi. İkinci yarının hemen başında Delgado’nun yerden ortaladığı topun nasıl gol olduğunu da anlamaya kalksam, çıldırabilirdim...
Şans işte. Serdar’ın bombası Jefferson’a takılıyor. Delgado’nun yuvarladığı top ağlarla buluşuyor. Bu da futbolun cilvesi.
Tribündeki taraftar gibi Ertuğrul Sağlam da bazı isimlerden farklı performans bekliyor. Bir kaç örnekle sıkıntılarını anlatabilirim...
Edouard Cisse, hala arzulanan performansın uzağında dolaşıyor. Sanki yere eğreti basıyor. Oyuna katkısı öylesine sınırlı ki...
Holosko, kış ortasında açan güneş gibi. Bir görünüyor sonra kayboluyor.
Herkes gibi Sağlam da patlayacağı anı bekliyor. Dün attığı gol, belki bir başlangıç olur... Bobo, gol atarken bir başka güzel. Golsüz geçirdiği dakikalarda sıradan ve etkisiz...
Uğur İnceman, dün gece özelliklerinden hiçbirini sergileyemedi. Sadece rakibi bozmak gibi bir düşünceye saplandı. Oyunun hücum yönüne pek katılmadı.
Sıraladığım isimler arzulanan performansa ulaştığı an, Ertuğrul Sağlam’ın da yaşadığı sıkıntılardan kurtulacağına inanıyorum.
* * *
Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki performansı daha etkiliydi. Bol pozisyon yakaladı. Adeta tek kale oynadı.
Ve bir gerçek... Delgado sahne alınca, Beşiktaş’ın oyunu da etkinlik kazanıyor. Dün gece oyunun ikinci yarısında bunu bir kez daha gördüm.
Bu da kafamı kurcaladı. Beşiktaş’ın kaderi sadece bir yıldızın ayaklarına ve yeteneğine bağlı kalabilir mi?
Delgado’nun bir maçlık suskunluğu Beşiktaş’ı sürpriz bir sonucun şaşkınlığına yuvarlayabilir mi?
Belki bunları Ertuğrul Sağlam da düşünüyor. Ve söylediğim gibi diğer futbolcularının da beklenen performansa kavuşarak Beşiktaş’ı Delgado bağımlılığından kurtarmayı amaçlıyor.