BEŞİKTAŞ, düşük tempo oynadığı dakikalarda tüm etkinliğini yitiriyor. Gerçek kimliğinden uzaklaşıyor, uyuşuk ve gereksiz bir yan pas trafiğinde boşuna zaman kaybediyor.
Ve o dakikalar Beşiktaş’ın sevimli ve savaşan kişiliğini de alıp götürüyor.
İlk yarının sadece 5 dakikalık bölümünde çabuk ve tempolu oynadı, 3 net pozisyon yakaladı.
25 ile 30. dakikalar arası Beşiktaş’ın sevimli yüzünü gösterdiği kısa metrajlı bir bölümdü.
Serdar’ın kaleciden dönen şutu... Richardinho’nun aşırma vuruşu... O Nobre’nin müthiş kafası...
Her biri Beşiktaş’ı avantajlı kılacak pozisyonlardı. Geri kalan dakikalar Beşiktaş’ın kişiliğine hiç uymadı...
Kasımpaşa’nın golünde Beşiktaş savunma ailesinin ağır davranışı, Rüştü’yü de çaresiz bıraktı.
Askou’un kafasına süzülen topa sadece Cisse yükseldi... Diğerleri pozisyona soğuk davrandı. Beşiktaş, bu kolay gol yeme alışkanlığından ne zaman kurtulacak... Artık sıkmaya başladı!
* * *
Ertuğrul Sağlam, sahaya yine sürpriz bir isim sürdü: Aydın Karabulut.. Genç Aydın, Beşiktaş’ın kötü oynadığı bir gecede ne olduğunu anlayamadan kaynayıp gitti. İkinci yarının başında da hemen kenara alındı...
Şanssız çocukmuş!
Benim için asıl sürpriz Delgado’nun yedekler kulübesinde oturmasıydı.Maçı birlikte izlediğim dostlara sordum, net bir yanıt alamadım.Daha doğrusu onlar da bir anlam veremedi...
Yahu, bu Arjantinli, Zürih maçının en etkili adamı değil miydi!
Ertuğrul Hoca belki de Delgado’yu, Richardinho ile birlikte görmek istemiyor.
Öyleyse, Richardinho’yu daha dikkatli izlemek zorunda sevgili hocam...
Attığı gole karşın yine de beğenmedim Richardinho’yu. Yürekten oynamıyor. Bir-iki pas ve birkaç çalımla işi idare ediyor.
* * *
Richardinho’ya çatarken, bir pozisyon kafamı bulandırdı.Ceza sahası içinde Brezilyalı futbolcuya yapılan bir hareket var. Hakem, pozisyona yakındı ve ’Oyna’ dedi.Pozisyonu televizyondan izledim. Haklıymış...
Kazanmasına rağmen Beşiktaş’ın oynadığı oyunu hiç beğenmedim.Stattan ayrılırken, bir konu kafamı kurcaladı. Sevgili dostum Güven Taner yanıma yaklaştı ve şunları söyledi, "Bu stat olimpiyat için yapıldı, futbol oynamak için değil. Bu stada ne futbolcu, ne seyirci ne de biz yazarlar konsantre olabiliyoruz."
Belki de haklıydı sevgili dostum. Dün gece Beşiktaş da bu stadı yadırgadı ve 3 puanı kurtarana kadar akla karayı seçti!