HABERİ, G.Saray derbisinden sonra mahalle aralarında top peşinde koşan çocuklardan almıştım. Her birinin sırtındaki forma siyah beyazdı.
Onlar herkesten önce inanmıştı Beşiktaş’ın şampiyonluğuna. Ve bu inançlarını da günler öncesi taşıdıkları formanın göğsüne yazmışlardı.
Şampiyonluk bizim Kupa bizim!
Beşiktaş, Denizli’de şampiyonluk kupasını kuçaklarken, aklıma bir süre önce Yıldırım Demirören’in sözleri geldi...
Birileri Beşiktaş’ı, 3 büyükler listesinden silmek istiyordu. Ve bunun de için inanılmaz bir çaba sarfediyorlardı. Başkan, Beşiktaş’ı böyle bir girişimden birlik ve beraberlikle kolkola kurtaracaklarını haykırıyordu.
Şimdi, Beşiktaş forması ile koşuşan çocukları gördükçe, bu sevgiyi o minik gönüllere tekrar taşıyanların ne büyük bir iş başardıklarını daha iyi anlıyorum. Ve diyorum ki... Bu iki kupa tükenmeye yüz tutan bir sevgiyi geri getirdi!
Bu sevgi için emek veren herkesi kutluyorum.
* * *
BİR sözü her fırsatta tekrarlamak gibi bir alışkanlığımız vardır...
Eğri oturup doğru konuşalım. Başkan Yıldırım Demirören’in Beşiktaş sevgisine, yönetimin yürekten çabalarına hep inandım. Bu nedenle her yanlış kararı ve kötü bir adımı karalamak gibi bir hevese kapılmadım.
Daha doğrusu Akaretlerdeki Beşiktaş ile değil sahadaki Beşiktaş ile ilgilendim. Ancak, doğru ve yanlışları dostlarla konuşarak Beşiktaş’ın sosyal yönü ile ilişkimi de sıcak tuttum.
Bu sohbetlerin birinde bir arkadaşım bir soru yöneltti bana.
Beşiktaş yönetiminin Mustafa Denizli tercihi için ne dersin?
Hiç düşünmedim ve hemen yanıtladım...
Yaptığı en doğru işlerden biri!
Ve bir-iki cümle daha ekledim...
Üstelik, tam zamanıydı. Kaybedecek bir saniyesi bile yoktu!
* * *
ŞİMDİ yine konuşuyoruz o dostlarla. Diyorlar ki... Senin Denizli falın doğru çıktı!
Denizli’yi bu başarıya ortak olanlardan ayrı bir yere koyuyorum. Nedenini de hemen söyleyeyim...
Beşiktaş’ı bir sezon boyunca hep gündemde tuttuğu için.
Beşiktaş’ı spor gazetelerinin üçüncü sayfasından ana sayfaya taşıdığı için.
Kaybettiği maçlar sonrası söylemleri ile Beşiktaş’ı yine gündeme taşıdığı için.
Şampiyonluk inancını hiç yitirmediği için.
Ve bu inancı başkalarına da aşıladığı için.
Yine de bir eylemi beni hepsinden fazla etkiledi. Bu nedenle onu ayrı bir yere koyuyorum...
Beşiktaş’ı, çevresini saran gereksiz kişilerden uzak tuttuğu için!