BEŞİKTAŞ’ın özellikle ilk yarıda, iyi oynadığını söylemem mümkün değil. Belki bu denli kötü oynadığını da hiç görmedim.
Maçın kötüleri arasında bir sıralama yaparsam, ilk sıraya, hiç düşünmeden, ilk 45 dakikadaki berbat performansıyla Beşiktaş’ı koyabilirim. En fanatiği veya hastası da, kalkıp bozulmaz ve hesap sormaz. İlk 45 dakikada iki pas yapamayan... Rakip kalede tek pozisyon üretemeyen... Şut atmayı aklına bile getiremeyen...
Takım kişiliği gibi önemli bir kavrama sırt çeviren Beşiktaş’a iyi damgasını basana deli derler. Öyleyse, Beşiktaş dün gece İnönü’de yaşadığı sıkıntılar için önce kendini yargılamalı. Eğer, ilk yarıda işlediği suçu hafifletecek nedenler aramaya kalkışır ve eleştiri oklarını maçın yönetmeni Zafer Önder İpek’e çevirirse, buna hemen katılırım. Ve hiç düşünmeden böyle bir hakeme de gecenin ’en kötü adamı’ damgasını vururum.
* * *
Şimdi hemen oyunun başına dönüyorum. Ve Zafer hocanın maçın tansiyonunu yükselten, zaman zaman çığrından çıkartan davranışlarından bir demet sunuyorum...
1 İlk Beşiktaş golünde ve İbrahim Üzülmez’in ortasında Burak Yılmaz’ın topu eliyle aldığını görmedi ve golü verdi.
2 Daha sonraki dakikalarda dengeyi sağlamak gibi yanlış bir tutuma yöneldi. Burak Yılmaz’a yapılan faulü çalmadı. Ve o top, Beşiktaş kalesine dönüp bir frikike neden oldu.
3 Peki, Konya lehine çaldığı frikik pozisyonunda Koray Avcı’nın hareketinde faulü gerektirecek bir pozisyon var mıydı? Herkes gördü, yoktu... Ve bu frikikten Konyaspor’un golü geldi.
4 Arka arkaya çalınan hatalı düdüklerin her iki takımı da çıldırttığı dakikalarda, kabak İbrahim Toraman’ın başına patladı. Rakibe çift ayakla daldı ve kırmızı kart gördü. Zafer Önder İpek, kararında haklıydı. Ancak, maçın tansiyonunu böyle bir noktaya taşıdığı için yine tepki aldı, ıslıklandı.
Beşiktaş bu maçı nasıl aldı? Oyunun final bölümünde sahneye farklı bir Beşiktaş çıktı. Önce dengeyi sağladı, sonra oyuna ağırlığını koydu. Delgado’nun ayağından çıkan akıllı toplarla, Beşiktaş pozisyon üretti, oyuna kişiliğini koydu.
Bir ara düşünmeye başladım... İlk yarıdaki kötü oynayan Beşiktaş ile ikinci yarıda nefis bir tempoya ulaşan Beşiktaş arasındaki bu fark nereden kaynaklanıyordu...
Lafı tekrar maçın yönetmeni Zafer Önder İpek’e getiriyorum. Eğer oyunun ilk yarısında 11 Beşiktaşlıyı çıldırtan o hatalı düdükleri çalmasaydı, bu iş baştan biterdi!