DEL Bosque’nin sahaya sürdüğü ilk yarıdaki 11, Beşiktaş’ın ligdeki kaderine ışık tutacak düzeyde değildi.
Daniel Pancu, Ahmed Hassan, İbrahim Toraman, Tayfur Havutçu hatta Veysel Cihan’ın kenarda beklediği bir oyunda... Tümer Metin ile Sergen Yalçın’ın da tribünde oturduğu özel bir maçta Beşiktaş’ın geleceğini tartışmak mümkün mü?
Del Bosque’nin sezon başındaki yanlışlığı bir kez daha tekrarlayacağını düşünmüyorum. Belki de düşünmek istemiyorum...
Ve Del Bosque’nin lig savaşına, kafasında oluşturduğu ideal 11 ile başlayacağına inanıyorum.
Öyleyse, lige kadar ne Beşiktaş’ın, ne de Del Bosque’nin yakasına yapışıp kötü futbolun hesabına sormaktan kaçacağım. Ve sadece bu özel maçtaki Beşiktaş’ı anlatacağım...
Del Bosque’nin forvette yer verdiği Berkant Göktan hırslı ve çalışkan oyununu Jonhn Carew ile uyumlu bir diyaloğa dönüştüremedi. Ancak, John Carew’in de kötü performansı gözümden kaçmadı. Beşiktaş’ın hücum etkinliğine hiçbir katkıda bulunmadı.
* * *
Diyorlar ki... Kanatların gerektiği gibi işlemediği bir düzende Carew gerçek kimliğine ulaşamaz. Böyle bir sav, Carew’in dün gece yakaladığı net pozisyonları inanılmaz biçimde harcamasına asla bir özür gibi gösterilemez.
Carew’in formsuzluğu Beşiktaş için ciddi bir handikap... Ve lige kadar çözüm bekleyen ürpertici bir sorun.
Tayfur Havutçu yaşına başına bakmadan bir delikanlı gibi koşuyor. Oyuna girdikten sonra Beşiktaş’ın kanatlarda yaşadığı sıkıntılara ilaç gibi geldi.
Ve kenarlara attığı paslarla ilk yarının hiç kullanılmayan bu sihirli bölgesini harekete geçirdi. Ve Beşiktaş’ın ilk golü de bir kanat organizasyonu sonu gerçekleşti.
* * *
Yediği gollerde Murat Şahin’in yapacağı bir şey yoktu. İlk yarıdaki kurtarışı nefisti.
Ahmed Hassan her maçı aynı hevesle oynuyor. İkinci yarıda görev aldı. Basmadık yer bırakmadı. Veysel mi? Duruşu, sezgileri ve son vuruşlardaki ustalığı ile tam bir santrfor. Lige Veysel’siz başlamak hem onu hem de Beşiktaş’ı yaralar.
Hani, dilim söylemeye varmıyor. Dün gece 3.5 milyon Euro’luk Carew’i ikiye katladı.