BU lige hastayım arkadaş... Her hafta değişik heyecanları yaşayan ve de yaşatan bir başka lig tanımıyorum.
Hani, utanmasam söyleyeceğim. Öfkesi ve kavgası bile keyif veriyor. Trabzonspor-G.Saray maçının ertelenmesine bozulan F.Bahçe seyircisinin Malatya maçında astığı şu pankarta bir bakın...
Sandıkta görüşürüz Mesut bey!
Sitem, tepki ve de espri... İşte lig insanının tribünden parlamentoya gönderdiği ince bir mesaj. Bu mesaj birden aklıma Ali Şen'i getirdi. Ne demişti sayın başkan...
‘‘Bir parti kursam ve adını F.Bahçe koysam, 30 milyon oy toplarım.’’
Gel de şimdi Kadıköy'de açılan pankartı ciddi ciddi düşünme... Ya, F.Bahçe seyircisi olası bir seçimde oylarını sayın Yılmaz'dan esirgerse.
Bu lige hastayım arkadaş...
O da ne? Denizli beraberliğinden sonra kederden çimlere yığılan İlhan Mansız'ı kaldırmak için uzanan el, biraz önce takıştığı Denizlisporlu Hakan Çimen'in eli değil mi? Aynen şöyle sesleniyordu Mansız'a...
Kalk İlo'cuğum. Üzülme olur böyle şeyler!
Saha içi kavgalarını 90 dakika sonra dostluğa dönüştürdüğü için seviyorum bu ligi. Ne sevmesi hastasıyım hastası.
Asper'e bakın Asper'e. O da kaybedilen puanlar için gözyaşı döküyor. Evet evet, 1.97'lik koca dev ağlıyordu. Kalenin önünde diz çökmüş, eliyle de yüzünü kapatmış, bir külçe yığını gibi hareketsiz ve cansızdı.
İsveç gibi soğuk bir ülkenin insanına duygu gibi manevi bir değeri aşıladığı için seviyorum bu ligi.
Ne sevmesi, hastasıyım hastası.
KAÇMA GEL
BU ligin basın toplantıları bile bir olay. Beşiktaş-Denizli maçından sonra kendisine yöneltilen bir soruya bozulup çekip giden Daum'a ne dersiniz? Sorunun dozu biraz fazla da kaçsa, toplantıyı bırakıp gitmesini yadırgadım. Ama gitti Alman hoca. Üstelik iki gün sonra gideceği Almanya'ya bir gün öncesinden uçtu.
Nedir Daum'un bu öfkesi?
Irkçılıkla suçladılar Alman'ı!
Peki, Lorant'ın Malatya beraberliğinden sonra söylediklerini işittiniz mi?
‘‘Kızarım. Kazanamazsak hiç dinlemem herkese kızarım.’’
İyi de F.Bahçe şampiyon olamazsa milyonlarca F.Bahçe taraftarının kime kızacağını söylediler mi sayın Lorant'a. Taraftarın şu sloganını bilir mi acaba?
‘‘Şampiyon yap canımızı al.’’
- Ne candan bir haykırış değil mi?
Ama devamı var bu sloganın.
- Nasıl?
Yorum yok. Bir bilene sorun.
- Kim bilir?-
Gidip Denizli'ye sorun.
Seviyorum bu ligi. Ne sevmesi, hastasıyım hastası.
YÜREK İSTER
F.BAHÇE Asbaşkanı Ali Yıldırım, Malatya maçında F.Bahçe'nin skoru değiştirmesi için neler yaptı biliyor musunuz? Uğur olsun diye en az 4-5 kez yer değiştirdi. VIP'e indi, olmadı. Biraz sonra geri geldi, yine gitti dolaştı. Ne yaptıysa, değişmedi skor. Çektiği azabı görenler anlattı. Sanki eriyip bitti Yıldırım.
Maçtan sonra Malatyasporlu Ziya'nın konuşmasını dinlediniz mi?
‘‘Bu iş 50 bin kişilik stat yapmakla olmuyor. Kazanmak için yürek ister. F.Bahçe'de bu yürek yoktu. Bizde ise fazlası ile var.’’
Şu işe bak. Bunca çalış çabala. Koca bir stat dik. Bunun içine trilyonluk futbolcular yerleştir. Sonra gel bu sözleri işit...
Yine de hastasıyım bu ligin.
AZ daha unutuyordum. Beşiktaş ve F.Bahçe karalara bürünürken G.Saray'da havalar nasıldı. Nasıl olacak, keyifler gıcır...
Elini suya sabuna dokundurmadan F.Bahçe ve Beşiktaş'ın kaybettiği 2'şer puanın sevincini yaşadı.
Peki, bu işin sonu nereye varacak?
Vallahi, aklı olan bu lig için tahmin yürütmez. Beşiktaş ve F.Bahçe'nin kaybedeceği puanları daha önceden kim kestirebilirdi? En iyisi, bu lige hiç karışmayın. Sadece izleyin ve doyumsuz bir keyife ulaşın.