BEŞİKTAŞ, ilk 45 dakikada oyunu soğutarak ve ayağa oynayarak düşük tempoda garanti pozisyon aradı.
Bir hafta boyunca F.Bahçe’nin maç kasetlerini izleyen Tigana’nın deplasman fobisi sanki Beşiktaş’ın da üzerine sinmişti.
Belki de Kadıköy’ün gürültülü atmosferinden kapacağı tek puanı iyi bir alış-veriş gibi düşünüyordu Tigana...
Özellikle ilk 45 dakikalık bölümde savunmayı kendi yarı alanında koşullandırdı. Dörtlü defans, oyuna hiç katılmadan sadece Fener ataklarına kilitlendi.
Derbinin havası ve heyecanı değişik bir baskı yaratıyor. Ve stres, toyları ve gençleri hemen yakalıyor. Mehmet Sedef, iyi şeyler düşündü, ayaklarına laf dinletemedi. Gökhan Güleç, hareketlerinde rahat ve huzurlu değildi.
Oyunu yönlendiren ve yönetenler yine aynı isimlerdi. Sergen Yalçın, Tümer Metin ve Jose Kleberson... Ancak, aralarında oluşturdukları pas trafiğinden çıkan topları kovalayacak çabuk adamın eksikliğini hep hissetti Beşiktaş...
Böyle bir göreve Ahmed Hassan bile soyunabilirdi. Ama sorumluluk aldığı bölgenin dışına pek çıkmadı.
Bu işi İbrahim Akın yapabilirdi. O da kenarda kulübede oturuyordu.
Beşiktaş, ilk 45 dakikayı Tigana’nın istediği gibi oynadı. Ve F.Bahçe’nin de düşündüğü gibi oynamasına fırsat vermedi.
Alex’i etkili bölgeye sokmadı. Anelka’yı ceza sahasına yaklaştırmadan bastırdı. Tigana’nın da planı buydu...
* * *
Oyunun final bölümünde iki pozisyon dengeleri ve skoru bir anda değiştirdi.
İkinci yarının hemen başında derbinin kahramanı Sergen Yalçın’ın boş kaleye harcadığı bir fırsat... Ve daha sonra Beşiktaş’ın yediği kolay bir gol...
Yediği golden sonra geçen her dakikayı Beşiktaş’ın boşa harcadığı bir zaman dilimi gibi düşünüyorum.
Ve Tigana gibi deneyimli bir teknik adamın hücum bölgelerinde gerekli değişikliği yapmakta direnmesini ve gecikmesini eleştiriyorum.
Beşiktaş özellikle ikinci yarıda çok adamla hücuma gittiği pozisyonlarda sayısız fırsatlar yakaladı.
Tigana, hücum borusunu erken çalsaydı... Oyunu, ağır Fener savunması üzerine yıkmak gibi bir planı, derbinin geneline yaysaydı... Ve biraz da yürekli davranabilseydi... Beşiktaş, bu derbiyi kazanırdı.
Kadıköy deplasmanından alınan tek puan, ilk bakışta belki Tigana’yı mutlu kılacaktır. Ama maçın kasetlerini ve Fenerbahçe’nin dünkü performansını izledikten sonra kaçan galibiyete o da üzülecektir. Belki de kendini suçlayacaktır...