Belçikalılar onu ‘Aslan Gerets’ diye çağırır. Yanlış bir hakem kararında Gerets’in duyguları hemen suratına vurur. Yüz hatları gerilir.Kaşı gözü oynamaya başlar.
KULÜBEDE Hagi’den daha azgın, daha agresif ve öfkeli... Kazığa bağlasan durmaz. Avrupa liglerinin oyuna en çok müdahale eden teknik direktörlerinden biri. Belki de liste başı...
Yanlış bir hakem kararında, Gerets’in duyguları hemen suratına vurur. Yüz hatları gerilir, kaşı-gözü oynamaya başlar. Bir de maçın 4.hakemi, Gerets’in yanına gelip uyarmaya kalkarsa...
Yandı gülüm keten helva. Yer yerinden oynar!
Avrupa, bu kızgın adamı nasıl tanımlar... Kariyeri nedir?
Çalıştırdığı her takıma kendi ekolünü ve felsefesini yerleştirme isteği ile dolu bir teknik adam.
İşte kısa notlarla bu çılgın adamın felsefesi...
1- Hücumu aklından çıkarma.
2- Hiç bıkmadan savaş.
3- Takım oyunundan ve disiplinden kesinlikle uzaklaşma.
Belçikalı hocanın bu anlayışını algılayacak ve uygulayacak tüm futbolcular ilk onbirde oynama şansı yakalar.
Gerets, sisteminde inatçıdır. Hiçbir sonuç veya sorun onu yolundan çeviremez.
Belçika’da Lierse gibi sıradan bir takımı zirveye taşıması da inandığı ve benimsediği oyun felsefesinin bir zaferidir.
Gerets, bol yıldızlı takımlardan çok alt yapıdan yetişen yetenekli gençlerle başarı sağlayan bir teknik adamdır.
Çalışın ve Gerets’in gözüne girin.Hiç beklemediğiniz bir anda G.Saray formasını giyebilirsiniz!
* * *
ALMANLAR, onun için ilginç bir benzetme yaparlar...
BERABERLİK DÜŞMANI!
Almanya’da çalıştırdığı Wolfsburg’daki kariyeri, Gerets’i böyle tanımlayanları doğruluyor.
Wolfsburg 34 maçta sadece 3 beraberlik aldı. Attığı 49 gole karşın 51 gol yedi.
Gerets’in Avrupa’daki kariyerini yükselten en belirgin özelliklerinden biri kuşkusuz oyunu okuma becerisidir.
Belçikalı hoca, bu kategoride Avrupa’nın en başarılı isimlerinden biri gibi gösteriliyor.
Ve Gerets oyuna müdahale becerisi ile zaman zaman maçın akışını ve sonucunu değiştirebiliyor!
İnanıyorum, Gerets’in kişiliği Süper Lig’e farklı bir renk getirecek.
Ve sadece sahadaki G.Saray değil, kulübedeki Gerets de ilgi ile izlenecek.
* * *
BÖYLE bir rastlantı olur mu?
Belçikalılar, Gerets’i Aslan diye çağırır. Nedenini sorun, aşağı yukarı benzeri yanıtlar alırsınız.
Kişiliği aslan gibidir.
Bazıları biraz daha farklı bir yorum getirebilir...
Suratı bir aslanı canlandırıyor!
Şimdiye dek çalıştırdığı takımlarda son sözü hep kendi söylemiştir. İşlerine kimseyi karıştırmaz. Ve sorunlarla uğraşırken, soğukkanlılığını hiç yitirmez.
Belçika’dan ayrılırken, hava limanında bir gazeteci Gerets’e sorar...
G.Saray cehennemine gidiyorsunuz.Ne yapacaksınız?
Gerets, şöyle yanıtlar...
Cehennemi daha önce gördüm. Oraların yabancısı değilim ki. Zor işten kaçtığımı hiç gördünüz mü.
Gerets ve ailesinin kapalı bir yaşam biçimi vardır. Zorunlu kalmadıkça ailesini medyaya çıkarmaz. Hava atmaktan hiç hoşlanmaz.
Aynı şeyleri futbolcusundan da bekler...
Naz yapan-kaprise kaçan futbolcuyu hiç sevmez. Sevmediği gibi hemen arkasını döner.
Belçika’da yüzlerce Türk dostu vardır Gerets’in... Türk ve Akdeniz mutfağına hayrandır.
Gerets, 55 yaşında bu alemden elini eteğini çekecek. Ve daha sonraki yıllarını bir çiftlik evinde geçirecek.
Bu ev şimdiden hazır!
İki yıl önce aldığı çiftlikteki binanın restorasyon çalışmalarına Gerets de katılır. Ve işleri çabuklaştırmak için gece-gündüz ustalara yardım eder...
İnşaat işlerine eli pek yatkındır!
* * *
Gerets’in en sevdiği takım Standart Liege’dir. Dünya bir yana, Standart Liege bir tarafa...
Ve Gerets, kariyerinin son iki yılını bu takımda geçirecek. İki yıl Liege’i çalıştırdıktan sonra çiftlik evine çekilecek.
Ve yaşam boyu hep savaşan Aslan yürekli Gerets, aradığı huzura belki de bu çiftlik evinde kavuşacak!