Oyunun hemen başında kaçan penaltı, sadece harcanan bir fırsat değildi. Bu, Beşiktaş'ın diri ve canlı bir moralle başladığı oyunda adeta strese kucak açmaktı...
İlhan'ın hırçınlaşması, öfkesini sarı karta kadar taşıması hep kaçan penaltının devamıydı... Beşiktaş'ı yakalandığı bu stresten ancak bir gol kutarabilirdi. Ve beklenen goller ardı ardına geldi.
İşte Kaan Dobra'nın 6 dakikaya sıkıştırdığı iki harika gol, bir bakıma Beşiktaş için 3 puanın garantisiydi.
Oysa, duran bir toptan yenilen basit bir gol, Beşiktaş'ı rahatladığı bir anda tekrar sıkıntıların kucağına itiyordu.
* * *
Geliyorum yine oyunun başındaki penaltıya... Ronaldo'nun harcadığı fırsat, Beşiktaş'ın bu sezon kaçırdığı 5. penaltıydı...
İnanmakta zorlanıyorum... 9 penaltının 5'i nasıl kaçabilir? Hele böylesine bir final oyununda ve maçın hemen başında...
Thomas'a çıkan kırmızı karttan sonra Beşiktaş'ın daha rahat oynaması ve daha aktif davranması gerekmez miydi?
Eksilen rakibi karşısında bilinen değerlerini kolayca devreye sokabilirdi Beşiktaş. Kazanma hırsını kontrole alarak, egemenliğini sahanın her bölgesine taşıyabilirdi...
Ancak, Beşiktaş bir final maçı oynuyordu... Ve finalin stresi, havası bazı değerlerin sahaya yansımasını engelliyordu.
* * *
Beşiktaş'ta her bir futbolcunun kazanma hırsı üst düzeydeydi. Elinde ve cebindeki her şeyi oyuna döküyordu.
Ahmet Yıldırım oyunun genelinde başarılıydı. Ronaldo (penaltıyı bir kenara bırakıyorum) ve Zago, golün dışında hatasız bir 90 dakika yaşadılar. Oyuna katılmadan sadece kendi bölgelerinde savaşmaya özen gösterdiler. Bu da herhalde Lucescu'nun isteğinden kaynaklanan bir direktifti.
Giunti iyi niyetini oyunun her dakikasında tekrarladı. Aynı şeyleri İbrahim, Tayfur, Sergen ve diğerleri için de söyleyebilirim. Pancu'yu mu? Onu hiç göremedim. Biraz oynasa, bu iş böylesine uzamazdı...
Kaan Dobra'ya gelince... Sezonun en olumlu ve etkili oyununu çıkardı. Kutluyorum Dobra'yı...
* * *
Beşiktaş-G.Saray derbisinin sonucunu almadan şampiyonluk için yaldızlı kelimeler yazmayacağım. Bir 90 dakika daha bekleyeceğim...
Ancak, dünkü sonuçtan sonra biri kalkıp da ‘‘kara göründü mü?’’ diye sorsa... Kafamı sallarım ama asla şampiyonluk yazısı yazmam. Onu G.Saray maçından sonra yazacağım.