DEL Bosque, hücum hevesini coşturmak için üçlü forvetle saldırmayı planladığı oyunda, her nedense Beşiktaş düşük tempoyu seçti.
Del Bosque’nin oyun kurgusu 4-3-3 düzenindeydi. Dörtlü savunmanın önünde Ali Güneş-Tayfun ve Ahmet Yıldırım’dan oluşan orta saha bloğu... Ve Carew’in yanında İbrahim Akın ile Sergen’den kurulu tam bir hücum mangası...
Tayfun’un volesiyle gelen erken gol ve ilk yarının ortalarında Konyasporlu Ernani Pereira’ya çıkan kırmızı kart... Hiçbiri Beşiktaş’ın ağır temposunu bir üst düzeye çıkartamadı.
* * *
Oysa, futbol değişik bir oyundu. Ve söyledikleri ne kadar doğruydu...
Top sahada yuvarlandığı sürece, futbol her çeşit sürprize açıktır!
Kimin aklına gelirdi Beşiktaş’ın beş dakikalık kısa bir zaman dilimi içinde yıkılacağını.
Kim akıl edebilirdi beş dakikada birbirinin benzeri iki penaltı ile vurulacağını.
Ve kim düşünebilirdi, 10 kişilik Konyaspor’un böylesine direnip Beşiktaş’ı utandıracağını...
* * *
Penaltılardan ilkinde göre top, Juanfran’ın eline gitti. İkincisinde ise, Mustafa Doğan topu eliyle kesti.
Yani, ikincisi penaltı, ilki tartışmaya açık...
Bu maçta kimler iyi oynadı? Notlarıma bakıyorum, hiçbiri Beşiktaş’ı kurtaracak performansta değildi... Savunma iyi başladığı oyunda kötü bir damga yedi. İki penaltının baş suçlusu...
İbrahim Akın sanki hiç oynamamış gibi. Yorgun adımlarla dolaştı, etkisiz ve silikti.
Carew ve Ahmet Yıldırım da iyi başlayan ve sonunu getiremeyenler arasındaydı...
Diğerlerinin karnesine bakıyorum, hepsi berbat...
Ne söyleyeyim, nasıl bir yorum getireyim... Beşiktaş adına biraz ayıp oldu. Öyle değil mi?