Aslan ile kedi

KARŞIMIZDA minik bir ülkenin sevimli ve centilmen bir takımı... Toplam insanını maça çağırsak, Ali Sami Yen'i zor doldururlar... Güleceksiniz, nüfusu sadece 32 bin. Ligleri yok, güçleri ve teknikleri hiç yok...

Böyle bir takımla oynadık ve 25 dakikada 3 gol atıp, 3 puan garantisini hemen cebe indirdik. Ve bu maça kritik yazacağım... Ne zor değil mi?

Şenol Güneş, oyuna İlhan Mansız'la başladı. Biliyordu Şenol hoca, Mansız için bundan iyi bir idman ve moral maçı olamazdı. İkinci ve üçüncü gollerde Arif'in çabukluğu, seri ve hızlı adımları iyi iş gördü. Biri sol, diğeri sağ kanattan taşıdığı topları gol pozisyonu olarak Ümit Davala ve İlhan Mansız'a sundu. Attığımız gollerin keyfini yaşarken, savunmada ilk yarıda rakibe sunduğumuz 3 pozisyon rahatlığı gözümden kaçmadı. İlk ikisinde ağır ve beceriksizdiler. Diğerinde Rüştü'nün pozisyonu erken sezişi, yiyeceğimiz bir golü engelledi.

Böylesine kolay bir maçta Rüştü'nün alkışlanması ve bir penaltı kurtarması, herkes gibi beni de savunmadaki sancıların sürdüğü düşüncesine sürükledi.

* * *

Yine başa döneceğim... Böylesine kolay bir maçın teknik-taktik yönü için hiç kafa yormayacağım. Sevgili Vedat Okyar'ın söylediği gibi bu maç hakemsiz de oynanırdı. Tekme atılmadı, sinirler bozulmadı, hakem elini kartlarına pek götürmedi... Ve Milli Takım, aslanın kediyle oynadığı gibi oynadı Liechtenstein'le...

İlk yarıdan sonra bir ara maçtan koptum. Ve İngiltere maçını düşünmeye başladım. Bu maç bir bakıma gruptaki kaderimizi belirleyecek. Belki de, savunmamız şimdiye dek hiç üstlenmediği bir sorumluluk ve yükün altına girecek bu maçta... Hay Allah... Nereden taktım kafamı bu savunmaya? Yine de söyleyeceğim ve yazacağım. Dün geceki performansı hiç hoşuma gitmedi bu savunmanın. Telaşım bundandır. Yoksa, iyi günde kötü yazıp, zevkinizi kaçırmak için değil...

Dün gece kimleri beğendim? Öncelikle Emre Belözoğlu'nu. Hemen sonra Ergün Penbe, Okan Buruk ve Arif Erdem'i. Elbette Nihat Kahveci'yi... Uzun aradan sonra oynayan İlhan Mansız'ı ve 8 dakikaya iki gol sıkıştıran Serhat Akın'ı... Ve her milli maçta olduğu gibi kaledeki devi. Yani, Rüştü Reçber'i...

Beğenmediğim neydi? Farklı galibiyete karşın tabeladaki skoru beğenmedim. Bu takımı daha farklı yenmeliydik.
Yazarın Tüm Yazıları