Aile içi şiddet!

SADECE bir haftalık ömrü kaldı Süper Lig’in... Haftaya bir düdük sesi Süper Ligi uzun bir tatile gönderecek.

Derbi haftasının dedikodu ve haberlerine dalmadan geçen haftadan yükselen feryatları gündeme taşıyacağım.

Canı yanan basıyor çığlığı. Bursaspor’a son dakika golü ile yenilen ve liderliği Sivas’a kaptıran Trabzonspor’un öfkesini bir dinleyin...

Hakemlere hoşgörü ile yaklaşmamız ahmaklık gibi algılanmış olacak ki, Trabzonspor’a karşı olumsuz davranışlar sürüp gidiyor!

Trabzonspor Yönetimi adına konuşan Hasan Yener, daha sonra açıklamanın en acı satırlarını ardı ardına sıralıyor...

Bursa maçında yediğimiz ofsayt golü bir hakem hatası olarak görmüyoruz.

Yener,
bunları da söyledikten sonra bir matador gibi son vuruşu yapıyor...

Evet, yediğimiz ofsayt gol Trabzonspor’a karşı yürütülen kasıtlı bir planın parçasıdır!

Bu açıklama, işin tinsel-manevi yönü. Parasal yönüne de başkan Sadri Şener’den ağır bir bindirme geliyor...

25 milyon Euro yatırım yaptık. Üç haftadır hakem hataları ile boğuluyoruz!

Sayın başkanın son cümlesi ise, zehir-zemberek...

Herkes görevini iyi yapsın. Yoksa, bu iş genel kurulu toplamaya kadar gider!

Açıkçası diyor ki...

Bozmayın kafamızı, işi yeni bir federasyon seçimine kadar götürürüz.

Eyvah... Bir hafta sonra ilk yarısı bitecek Süper Ligi bekleyen felaketi şimdiden hisseder gibiyim...

Hele hele, ligin zirvesine 6 takım birden göz koymuşsa... Ve her biri şampiyonluk rüyaları ile yaşıyorsa...

Bu çığlıklar hiç eksilmeyecek. Canı yanan basacak feryadı!

Sadece zirveye oynayanlar değil. Bir de can derdine düşenler var. Düşme korkusu ile yaşayanlar...

Onların gürültüsü de eklenince...

Tüylerim diken diken oluyor.

HHH

BU
feryat da bir gençten...

Aile içi şiddet uyguluyorlar!

Beşiktaşlı Serdar Özkan, Ankaragücü maçında oyundan çıkarken, seyircinin tepkisine bu cümlelerle karşılık vermiş.

Nefis bir yorum. Açıklaması da şöyle...

İnönü Stadı bizim aile ocağımız. Oradaki kişileri aile büyüklerim ve kardeşlerim gibi görüyorum. Hocam beni oyundan alırken taraftarların ıslıkları ve sarfettikleri sözler bana acı veriyor.

Ve genç Serdar çektiği acının şiddetini anlatmak için adeta çırpınıyor. Ve diyor ki...

Aile ocağımda, aile içi şiddetle karşılaştım!

Peki, nedir bu çocuğun suçu?

Kötü oynamak.

Oysa, Serdar Özkan böyle düşünmüyor...

Nefesim tükenene kadar savaşıyorum. Böyle bir nefreti hak etmiyorum. Ve yine de ailemi çok seviyorum.

Bu da canı yanan bir gencin feryadı.

Serdar’ın acısı beni de etkiledi. Ancak, düşünmeye de zorladı. Düşündükçe de aklıma bazı şeyler geldi...

Sevgili Serdar, seyircinin tepkisi sakın senin özel yaşamına karşı duydukları öfkeden olmasın?

Beşiktaş’ta oynadığın ilk maçı hatırlıyorum. Şahaneydin... Seni alkışa boğdular.

Seyircinin bu öfkesini ve tepkisini bir daha gözden geçir. Olur mu sevgili kardeşim...

HHH

VE
yeni bir derbi haftasına girdik.

G.Saray ve Beşiktaş şimdiden paçaları sıvadı. Her iki takım teknik direktörü derbiye bazı planlar yapıyor.

Skibbe’nin birkaç kozu var. Aynen şöyle söylüyor...

Beşiktaş savunması baskı görünce hatalar yapıyor.

Demek ki, oyunu Beşiktaş üzerine yıkacak. Hücumda etkili adamları ile vuracak.

Dahası var...

Bir de adam markajı uygulatacak. Kime mi? Beşiktaş’ın en formsuz ve eleştirilen adamına. Matias Delgado’ya!

Mustafa Denizli’ye gelince...

Neler yapacağı belli olmaz. Son derbiye bir yeni yıl sürprizi hazırlayabilir. Yine bu derbide beklenmedik bir isme, sürpriz bir görev verebilir.

Ancak, en büyük sürprizi ne olur, söyleyebilir miyim...

Lincoln’ün Ali Sami Yen’de gönlünce dolaşmasına izin verirse, kıyamet kopar.
Yazarın Tüm Yazıları