DERBİ ÇILGINLIĞI... Bir sayın başkan duygularına kapılıp, amigo gibi el-kol hareketleri ile Ankara derbisinde ortalığı birbirine katıyor.
Yer, Ankara 19 Mayıs Stadı'nın protokol tribünü... Sayın Cavcav'ın kolu ve eli bir inip, bir kalkıyor. Bir defa yetmez sayın başkan... Bir daha, bir daha...
Yer, İstanbul Ali Sami Yen Stadı'nın protokol tribünü... Yumruklar sıkılıyor, sigara tablaları havalarda uçuşuyor, camlar kırılıyor. Ve bir G.Saray-F.Bahçe derbisi daha fişlenip zabıtlara geçiyor.
Derbi çılgınlığı...
Mantık, hoşgörü her şey bir anda unutuluyor. Değerler kayboluyor, dostluklar siliniyor... Kin-nefret kol geziyor.
Nerede, o eski derbiler...
***
F.BAHÇELİ futbolcular, G.Saray derbisine taraftar morali ile gittiler. Yüzlerce taraftar, Boğaz Köprüsü'ne kadar eşlik ettiği kafileyi karşı sahile alkışlarla uğurladı.
Ve F.Bahçeli futbolcular sahaya ellerinde taşıdıkları kocaman bir pankartla çıktılar. Aynen şunlar yazılıydı...
Büyük F.Bahçe taraftarına layık olacağız.
Maç bitti , istatistikleri önüme koydum. Rakamlara bakıyorum...
İlk yarıda G.Saray kalesine atılan tek şut yok.
44 dakika atılan tek korner yok.
F.Bahçe seyircisini ayağa fırlatacak tek pozisyon yok.
Ve F.Bahçe'nin geleceğine yönelik hiçbir ışık yok.
Büyük F.Bahçe taraftarına layık olacağız...
Lütfen, kapatın o pankartı. F.Bahçe taraftarına layık olduğunuz gün tekrar açarsınız...
***
ŞİMDİ hem konuşuluyor, hem de tartışılıyor...
G.Saray, iki günde böylesine nasıl değişti, nasıl kükredi?
Terim, bir sistem değişikliğinden söz ediyor.
Kaydırmalı defans uyguladıklarını açıklıyor.
Ve rakibi şaşırttıklarını vurguluyor.
İşte, asıl gerçek burada gizli.
Rakibi şaşırtmak...
Terim, derbi nedir bilmeyen Volkan'ı ilk onbire koydu.