Paylaş
Mustafa Denizli, böyle bir soruyu hiç düşünmeden ve işi yokuşa sürmeden hemen yanıtlamış...
Aptallık olur!
Başka hiçbir yorumu yanına bile yaklaştırmayacak kadar harbi bir yanıt. Bunu, kim nasıl yorumlarsa yorumlasın...
Ben, Mustafa Hoca’nın söylemek istediğini aşağı-yukarı anladım. Eğer, yüz yüze gelseydik, mimiklerinden ve gülümsemesinden daha da fazlasını algılardım. Ancak, bu da yeterli. Hocam diyor ki...
İşi, bu noktaya kadar getirdim. Bir sakata gelmeyelim!
Uyarıyor ve birlik-beraberlik çağrısı yapıyor Denizli. Ben, işin şampiyonluk yönüne hiç dokunmadan diğer yüzüne bakacağım. Ve kamuoyunun gözündeki Beşiktaş’ın tırmanışından birkaç örnek vereceğim.
Mustafa Denizli, Süper Lig’in 7. haftasında Beşiktaş ile sahaya çıktı. Ve o haftadan bugünlere uzanan zaman diliminde, Beşiktaş gündemden hiç düşmedi...
Derbileri kaybetti. Denizli’nin söylemleri ile yine manşetlerde kaldı!
Beklenmedik puanlar yitirdi. Denizli’nin 26. hafta kehaneti ile yine merak konusu oldu.
Umutların tükendiği anlarda yine Denizli’nin bir çıkışı ile kamuoyunda liderle aynı saygıyı gördü!
Ve camianın hep öfke duyduğu...
Kızanlara rağmen söyleyeceğim, ezikliğini hep hissettiği bir konuda Beşiktaş inanılmaz bir sıçrama yaptı.
Açın arşivleri bir bakın. Beşiktaş haberlerine, yorumlara ve söyleşilere bir göz atın...
Beşiktaş, genelde spor gazetelerinin üçüncü veya son sayfalarında yer bulurken, ana sayfanın patronu konumuna geldi.
Servis müdürleri tam sayfayı Beşiktaş’a ayırmak için Beşiktaş muhabirlerine ekstra seferler düzenlemeye başladı.
Nisan ayında Beşiktaş tam 152 kez Avrupa basınında yer buldu. Ve haftanın
7 gününde Beşiktaş’sız hiçbir sayfa baskıya gönderilmedi.
* * *
İŞİN bu yönü beni heyecanlandırıyor. Yoksa, şampiyonluk gelir veya kaçar. Ama Beşiktaş’ın gündemde kalması, bu renklere gönül veren milyonların vazgeçilmez bir tutkusuydu. Beşiktaş, bunu yakaladı.
Haaa... Ayrıca, şampiyonluğun en güçlü adayı Beşiktaş. Üstelik, Türkiye Kupası’nda da finalist.
İki kupayı da müzesine götürebilir mi?
Bana göre, Süper Lig’i alsın, yeterli.
Diğeri de gelirse?
O da tatlının kaymağı olur!
Böyle bir fotoğraf gerçekleşirse, Mustafa Hoca’yı o fotoğrafın en güzel karesine yerleştirin. Ve hep hatırlayın...
En kötü gününde bile Beşiktaş’ı hep manşetlerde tuttu.
İstediğiniz de bu değil miydi!
* * *
SADECE üç hafta kaldı. Bu kısa zaman diliminde neler olabilir. Herkes Beşiktaş-Sivas yarışına kilitlenirken, Trabzonspor beklenmedik bir sprint atabilir mi?
Beşiktaş ile Sivasspor’un yitirdiği puanlar şimdi de böyle bir soruyu akıllara getirdi!
59 puanı ile tetikte bekliyor Trabzonspor... Fikstürü bir hayli zor. Bu hafta iç sahada Bursaspor ile oynayacak.
Daha sonra ver elini Eskişehir. Ve son maçı Avni Aker’de F.Bahçe ile. Böyle bir fikstürü kayıpsız atlatırsa, belki...
Görevi Ersun Yanal’dan teslim alan altyapı hocası Ahmet Özen bazı genç isimlere yol verdi. Barış Memiş’i, Ferhat Çökmüş’ü, Giray Kaçar’ı kadroya alarak savaşa katıldı.
Bu arada 28 maçta oynayan ve sadece bir kez oyundan alınan Song’u da Sivasspor maçından sonra kadrodan kesti.
Yani, Ersun Yanal’ın ayrılışından sonraki iki maçta da Song’u oynatmadı!
Bunun nedenini soranlara Ahmet Hoca’nın verdiği bir yanıt var...
İdman performansını beğenmediğim için!
Aldığım duyumlara göre, işin rengi başka...
Song, maç başına para alıyormuş. Yani, Sivas yenilgisinden sonra Trabzonspor’un şampiyonluk umutları sönünce, yönetim de böyle bir davranışa yönelmiş.
Her neyse, Trabzonspor da artık bu yarışın içinde. Ve bir adım geride...
Önemli olan son adım değil mi!
* * *
VE Sivasspor... Belediyespor yenilgisi ile Beşiktaş’ın iki puan gerisine düştü. Elbette üzülecekler. Ne söylesen boş, kahroluyorlar... Yalnız bir şeye sevinsinler.
Bir lider, hatta şampiyon kadar itibar görüyorlar.
Lafı yine Mustafa Denizli’ye getireceğim. İki hafta önce bir şey söylemişti...
Bu stresi kaldıran işi götürür.
Belediyespor maçındaki Sivasspor’u gördünüz mü. Mehmet Yıldız’ı izlediniz mi?
Adeta burnundan soluyordu lider takım ile kaptanı.
Bakın... Bir haftalık öfke, bir sezonun emeğini nasıl da alıp götürüyor!
Paylaş