Tam 6 yıl boyunca yetiştiği La Masia’dan çıkan ve ilk kez A takım formasını giyen Ansu kısa süreli performansıyla taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazandı. Ancak onun performansı kadar maç sonu sosyal medyada çığ gibi büyüyen bir fotoğraf karesi büyük ilgi gördü.
Barcelona’nın yıldızı Lionel Messi maç sonunda sarılarak tebrik ettiği Ansu Fati ile olan fotoğrafını Instagram hesabından paylaştı. Messi'nin aslında bu pozu bilinçli olarak verdiğini ve FC Barcelona'ya bir mesaj gönderdiğini düşünüyorum. Gereksiz transferler yerine La Masia'ya sahip çıkılmasını, Ansu Fati ve Carles Perez gibi kendi değerlerinin sahada olması gerektiğini anlatmak ister gibiydi.
Messi’nin oğlu sosyal medyayı salladı
Şüphesiz Camp Nou’da oynanan Barcelona-R.Betis maçında Ansu Fati kadar konuşulan bir diğer isim de Messi’nin küçük oğlu Mateo oldu. Daha önce de Liverpool’un galibiyeti sonrası koyu Barcelona taraftarı olan abisi Thiago’yu kızdırmak için Liverpool’u tuttuğunu söyleyen Mateo, bu özelliğini Betis maçında da sürdürünce ortaya ilginç görüntüler çıktı. Suarez’in o anlara verdiği tepki ve Messi’nin kahkahaları kısa sürede sosyal medyada en çok izlenen anlardan birine dönüştü. Mateo’nun bu anları 20 milyon kişi tarafından görüntülendi.
Neymar pazarı el yakıyor
PSG’den ayrılmayı kafasına koyan Neymar’ın nereye gideceği hala netleşmiş değil. Barcelona’ya dönmek isteyen futbolcunun talipleri de sürekli artıyor. Barcelona’nın ezeli rakibi Real Madrid’den sonra Juventus’un da devreye girmesi Neymar pazarını iyiden iyiye kızıştırdı. Barcelona Semedo, Dembele artı 100 milyon Euro, Real Madrid James Rodriguez, Gareth Bale ve 100 milyon Euro teklif ederken Juventus ise Dybala artı 100 milyon Euro ile transfere hızlı bir giriş yaptı. Bu transferde Barcelona hala bir adım önde. Bakalım Camp Nou’ya haber gönderen Neymar eski formasına yeniden kavuşabilecek mi?
Almanya’da Borussia Dortmund, Fransa’da Rennes, İngiltere’de Arsenal, Chelsea, Leicester City, Hull City ve İspanya’da Sevilla genç oyuncularına şans vererek onların hem kendi potansiyellerini hem de takımlarını ne kadar üst seviyelere taşıyabileceklerini gösterdi.
Özellikle Rennes’in 16 yaşındaki oyuncusu Eduardo Camavinga’nın PSG’yi yıkan performansı sadece Fransa’da değil tüm dünyada konuşuldu. Genç oyuncu yüksek pas yüzdesi, ikili mücadelelerdeki top saklayabilme özelliği ve hızıyla tüm dikkatleri üzerine çekerek daha şimdiden 100 milyon Euro'luk bonservis değeriyle adından söz ettirmeye başladı.
Dortmund’da Jadon Sancho rüzgarı esmeye devam ediyor. Geleceğin en büyük yıldızlarından biri olarak gösterilen 19 yaşındaki futbolcu performansıyla sadece Almanya’da değil ülkesi İngiltere’de de adından sıkça söz ettiriyor. Leicester City’de ise 22 yaşındaki James Maddison ve 23 yaşındaki Çağlar Soyüncü haftanın öne çıkan isimleri oldu.
Yaşanan mali krizler ve yabancı kontenjanından dolayı bizde de gençler bu sezon daha fazla şans bulacak gibi. Fenerbahçe’de Ferdi Kadıoğlu, Beşiktaş’ta Muhayer Oktay, Trabzonspor’da Yusuf Sarı, Galatasaray’da Yunus Akgün ve Celil Yüksel çıkış yapabilecek isimler.
Yeter ki hocaları onlara güvensin...
Avrupa’da haftanın öne çıkan isimleri;
Bundesliga
Julian Brandt (DORTMUND / 23)
O gün orada olanlardan biriydim. Yayın öncesi Arda Turan’la yemek yedik, sohbet ettik. Arda, büyük bir değişim içinde. Oğlu Hamza’yı kucağına aldığından beri her baba gibi büyük bir ‘merhamet’ duygusu kaplamış Arda’yı. Eşi Aslıhan’ın gözlerinin içine bakıyor adeta. İnsanlara kendini ifade etmek yerine huzuru ailesinde bulan, bütün boş vakitlerini oğluyla geçiren bir Arda var artık. Oğlunun da ileride iyi bir futbolcu olmasını istiyor.
Yaşadıklarından büyük dersler aldığını da hiç gizlemiyor. Dışarıdaki algıyla sosyal medyada yaratılan algının aynı olmadığının altını üstüne basa basa çiziyor. Haksız da sayılmaz. Onunla bir kare fotoğraf çektirmek için sıraya giriyor insanlar. Hiç kimseyi de geri çevirmiyor.
Sözün kısası Arda, hem Medipol Başakşehir’le şampiyonluk yaşamak hem de yeniden milli takım formasını sırtına geçirip sadece futboluyla konuşulmak istiyor.
Biz de bu Arda’yı çok özlemiştik…
Messi değerine değer katıyor
Barcelona’nın yıldızı Messi, her hafta çok acayip şeyler yapmaya devam ediyor. Penaltı konusunda ne kadar başarısızsa frikik konusunda da bir o kadar başarılı. Penaltı atar gibi frikik golleri atıyor. Hatta bunu o kadar ileri götürdü ki Panenka vuruşuyla ağları havalandırmaya başladı.
Messi attıkça rekorları alt üst etmekle kalmıyor değerini de her geçen gün artırıyor. Arjantinli yıldız, maaşı ve sponsorluklardan elde ettiği gelirler hesaplandığında yıllık 130 milyon Euro kazanıyor. Yani işler
Şampiyonlar Ligi’nin seviyesi her zaman unutulmaz geri dönüşlere sahne olmuştur. İstanbul’daki Liverpool-Milan maçı hala akıllarda değil mi? Liverpool 3-0 geriden gelip 90 dakikayı 3-3 tamamlamış ve penaltı atışları sonunda kupayı kaldırmıştı.
Bu hafta UEFA Şampiyonlar ve Avrupa Ligi’nin ne denli önemli turnuvalar olduğunu bir kez daha gördük. Son 16 turunun ilk maçları oynandığında skorlar o kadar netti ki turu geçen taraflar futbolseverlerin pek çoğuna göre belliydi. Hayaller Madrid'deki finaldi ancak PSG, Real, Atletico ve Roma için gerçekler son 16'dan öteye gidemedi.
Paris Saint Germain deplasmanda 2-0 yendiği Manchester United’a evinde 3-1 mağlup olarak kupaya veda ederken bir geri dönüş de aynı gün Porto’dan geliyordu. Roma’ya deplasmanda 2-1 mağlup olan Porto rakibini 3-1 yenerek çeyrek final biletini alan bir diğer takım oldu.
Ajax akademi Real’i devirdi
Ancak en sansasyonel geri dönüşlerden birine Hollanda ekibi Ajax imzasını attı. Bu sezon son derece kötü giden Real Madrid, Ajax’ı deplasmanda 2-1 mağlup ettiğinde pek çokları için tur orada bitmişti. Ne var ki Ajax’ın Bernabeu’ya adım atmasıyla birlikte son yılların en muazzam Şampiyonlar Ligi performanslarından birine imza attı. Real Madrid kalesine 4 gol birden göndererek Ajax akademisinin yeniden yükselişini tüm dünyaya gösterdi.
Rövanşta görüşürüz Atletico
Üç inanılmaz geri dönüşün ardından dahası gelmez diyenler Torino’da bambaşka bir geceye tanıklık etti. Atletico Madrid ilk maçta rakibini 2-0 yendiğinde belki de tura inanan tek isim Cristiano Ronaldo’ydu. Maçtan sonra kendisiyle dalga geçen Atletico taraftarlarına, “Benim 5 Şampiyonlar Ligi kupam var, sizin ise hiç yok. Rövanşta görüşürüz” diyen Ronaldo gerçekten sözünü tuttu ve Atletico kalesine 3 gol birden göndererek Juventus’a inanılmaz bir zafer yaşattı.
Önce Arsenal sonra Prag
Arsenal’i 5-1 yenerek 20 maçta 17 galibiyet ve 3 beraberlik alarak Premier Lig'de zirveye kurulan Liverpool tarihin en unutulmaz dönemlerinden birini yaşıyor.
Manchester City ile oynadıkları maçta rakibin kaçırdığı penaltı sonrası alınan beraberlik, Everton karşısında son saniyede üst direkten seken top sonrası gelen galibiyet golü ve ortaya konan keyif verici performans sadece Ada'da değil tüm dünyadaki Liverpool taraftarlarını tek bir soru etrafında topladı;
'O sene bu sene mi?'
Klopp'un, Guardiola yönetimindeki Manchester City için ‘Manchester City'i sadece Manchester City durdurabilir’ dediği haftadan itibaren Manchester ekibinin 3 maç kaybetmesi de onun en büyük öngörülerinden biriydi.
Peki, Liverpool'u bu kadar başarılı kılan ne? Bu başarının altında taktiksel analizlerden çok Klopp’la birlikte başlayan kolektif enerji, başarıya açlık, kalite ve güven var.
-Takım içi pozitif etkileşim: Liverpool'lu oyuncular Klopp’un onlara verdiği enerjiyi yelkenlerine doldurmuş durumda. Takımdaki her bir oyuncu egolarını bir yana bırakıp, fedakarlıkta bulunuyor.
-Herkes son derece sakin:
Üç Türk, bir Polonya, bir Avrupa Birliği karması ve bir İran takımının yer aldığı turnuvanın finalinde Galatasaray-Fenerbahçe derbisi heyecanına tanıklık ettim.
Anlık 10 bin kişinin izlediği finali, Antalya’da yaşayan yaklaşık 2 bin espor sever de turnuvanın düzenlendiği otele akın ederek yerinden takip etti. Rakibini 3-1 yenen Galatasaray hem kupanın hem de 35 bin dolarlık ödülün sahibi oldu.
Turnuva öncesi InGame Group Kurucu ortakları Genco Alp, Burak Özalan ve Tuncay Büyükoğlu ile yaptığımız sohbette yakın zamanda Uzakdoğu’nun en büyük oyun şirketlerinden Tencent’le yaptıkları anlaşmadan, Hindistan pazarında yapacakları yatırımlara kadar önemli projelerin yolda olduğunu öğrendim. Bir diğer sürprizleri ise yakın zamanda İstiklal Caddesi’nde yer alan Demirören AVM’nin içinde açacakları Espor Arena olacak.
İstanbul’da şampiyon Astralis
Dünyanın en iyi CS:GO takımlarını bir araya getiren BLAST Pro Series’in ikincisi İstanbul’da yapıldı. Yaklaşık 10 bin espor sever Ülker Spor ve Etkinlik Salonu'nda bir araya gelirken, şampiyon Astralis oldu. Dünyada bizi sürekli gururlandıran takımımız Space Soldiers ise İstanbul’daki organizasyonu dördüncülükle tamamladı. Bu tip organizasyonlar sayesinde espor ekosistemi güçlenerek yoluna devam ediyor.
Kalplerimiz Bahçeşehir SuperMassive’le
Vodafone Freezone Şampiyonluk Ligi’nde büyük finali kazanarak ülkemizi Worlds 2018’de temsil etme hakkı kazanan Bahçeşehir SuperMassive, grubunu ikinci sırada tamamlayarak Tayvan temsilcisi G-REX’le eşleşti. Temsilcimize Pazar günkü mücadelelerinde şimdiden başarılar diliyorum.
İyikul, ‘Öncelikle şunu söylemeliyim önümüzdeki sezon çok farklı olacak. Daha kurumsal bir League of Legends bizi bekliyor. Ligden düşmenin kalkacak olması, 10 takımlı olması ve getirilen kriterlerle birlikte espor sürdürülebilir, güçlü ve uzun vadeli bir yatırım haline gelecek.’ dedi.
Riot Games Türkiye Ofisi, gerçekten büyük projelere kafa yoruyor. Monotonluktan son derece uzaklar. Her an yeni bir şeyin peşindeler. Taşıdıkları heyecan yeni dönemde önemli gelişmeleri de beraberinde getirecek.
Yatırımlar tamamen ekosistem üzerine. Alt yapısıyla, profesyonel ligiyle ve yayın sistemiyle tıpkı futbol gibi ele alınıyor. Bir Euroleague ya da NBA modellemesi diyebiliriz. Ancak düşmenin olmaması bir rahatlık değil. Beraberinde önemli sorumlulukları da getirecek. Akademi Ligi ile de geleceğin esporcuları da devamlı beslenecek.
Getirilen ortaklık sistemi de son derece önemli. Takımların bu lige dahil olmaları o kadar kolay olmayacak. Mutlaka 3 ile 5 yıl arasındaki plan ve projelerini sunmak zorundalar. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’ın yanı sıra lige diğer süper lig takımları da bu oluşum içinde olmak için büyük çaba içindeler.
Bir müjde daha vereyim. Çok yakında Türkiye'de esporun önemli bir adresi olacak. Şimdilik yeri sır gibi saklanan Espor Arena projesi için de çalışmalar sürüyor.
Espor doğru adımlarla giderek büyüyor. Türkiye'nin futboldan sonra en önemli sporu olur mu sorusuna yanıtım da hazır;
'Neden Olmasın'...
Nacer Chadli, West Bromwich’te şans bulamıyor. Yaşadığı sakatlık sonrası uzunca bir süre sahalardan uzak kaldı. İlk 11 başladığı maç sayısı 5.
Toni Kroos ve Andres Iniesta’nın elendiği ancak Fellaini ile Chadli’nin oyun değiştirici olduğu bir turnuva izliyoruz. Bu aslında bize futbolda özellikle de Dünya Kupası’nda hiçbir şeyin tahmin edilemez ve planlanamaz olduğunu gösteriyor. Almanya, Arjantin, Portekiz ve İspanya’nın vedasından sonra hiçbir şey net değil.
Dünya Kupası’nın mutlak hakimi; ‘KAOS’
Oyuncu değil sistem değiştirdi
Burada Roberto Martinez’e de özel bir parantez açmak lazım. Dakikalar 65’i gösterdiğinde iki oyuncuyu sahaya sürerek aslında herkeste büyük bir şaşkınlık yarattı Martinez.
Peki, kulübede Batshuayi, Tielemans, Dembele, Januzaj gibi kreatif oyuncular varken neden Fellaini ve Chadli?
Martinez aslında oyuncu değişikliğine değil taktiksel bir değişime gitti. Fellaini ile orta sahada yalnız kalan ve rakibin baskısından bunalan Kevin De Bruyne’a rahat bir hareket alanı yarattı. Chadli ile de Hazard’ın Lukaku’ya daha yakın oynamasını sağladı. Meuneir ve Chadli’nin kanatlardaki dinamizmiyle Belçika’nın kanattan yaptığı orta sayıları arttı. Bu değişiklikler takımın düşen enerjisini geri getirmekle kalmadı Japonların ön alandaki baskısını da kırdı. Takımın çektiği 24 şutun 14’ü de bu değişikliklerden sonra geldi. Ve muhteşem geri dönüşü beraberinde getirdi. Martinez şimdilik şapkadan tavşanı çıkardı ama gerçek sihre Brezilya karşısında ihtiyaç duyacak.
Neymar dikkat Mbappe geliyor