Paylaş
Oysa beklentiler onun da Caner Erkin gibi 6 maç ceza alması yönündeydi.
Bunu savunanlara karşı, “Caner Erkin ile Emre Belözoğlu’nun durumu farklı” denildi. Mevcut talimatları zorlayıp “Emre’nin sevk edilmemesi doğru” deseniz bile, durum hiç de ikna edici değil.
Caner Erkin, 6 maç almasına neden olan küfürü ettiğinde ortada ona bu kadar ceza vermeyi gerektirecek ‘sağlam’ bir talimat yoktu.
Kimi hukukçular göre eski talimatlarla da bu ceza verilebilirdi, peki TFF bu ceza için neden talimatı değiştirmek zorunda kaldı?
“Bu bir milat olacak” şiarıyla Caner Erkin’e verilen cezaya Beşiktaş camiası da “Peki” dedi.
Emre Belözoğlu’nun hakeme ettiği küfür sonrası da talimatların eksik olduğu ortaya çıktı.
AZİZ NESİN’LİK
Caner Erkin ile Emre Belözoğlu olaylarına baktığımızda mevcut talimat nedeniyle Aziz Nesin’lik trajikomik bir öykü çıkıyor ortaya.
Hakemin arkasından küfür eden bir futbolcu daha sonra görüntülere bakılıp 6 maçla cezalandırılabiliyor. Ancak küfür ettiği hakem tarafından görülüp kart gören oyuncu ise sadece 1 maçla yırtabiliyor!
“Fakat hakem, raporuna Emre’nin küfür ettiğini yazmamış”!
İyi ama ‘Caner Erkin talimatı’ndan sonra bu durum değişmedi mi? TFF Hukuku Kurulu üyelerinin maçı izleyip, “Hakem burada kendisine edilen küfürü kaçırmış” diyerek, bir sevk yapması gerekmiyor muydu?
Sonuçta hakem bir eylemi arkası dönük olduğu için ‘görmediğinde’ de ‘kaçırmış’ sayılır, gürültüden dolayı ‘duymadığında’ da.
Kurul, şunu bile yapsa kabul: “Görüntüyü izledik ve küfür olmadığına hükmettik.”
SEVK OLMALIYDI
Caner Erkin’i tartışma konusu yapan kamuoyuydu.
Aynı kamuoyu, Belözoğlu’nu da ‘küfür ettiği’ gerekçesiyle tartışma konusu yaptı.
O halde kurulun görüntüleri izleyip bir beyanda bulunması lazımdı.
“Çift sarı karttan atılan oyuncu disipline sevk edilmez” argümanı da “Caner Erkin talimatı”na göre tartışmalıdır.
Zira ‘görüntü’ de artık bir delildir. Dolayısıyla kurul, hakemin kendisine edilen küfürü kaçırdığına hükmederse, raporlarda yazmasa da ve oyuncu çift sarıdan da atılsa görüntüyü esas alarak sevk yapabilirdi.
ÖZÜR DİLEYELİM!
İşin bir de diğer boyutu var...
Efendim, ”Küfür var, küfür var”!
Misal Emre Belözoğlu’nun “S... git” diye ettiği küfür, “Hakaret” sayılmıyor. Ya ne? “Sportmenliğe aykırı hareket” sayılıyor!
Bu küfür ölçen hassas terazinden ben de bir tane istiyorum!
Hep “Futbolcular çok zekidir” denir. O halde o zeki çocuklar, bundan sonra hakemin arkasından değil, yüzüne küfür etmenin cezasının daha düşük olduğunu da kavramışlardır!
Ve “S ... git” demenin cezasının daha düşük olduğunun da...
Emre Belözoğlu, ne zaman böyle bir kabahat işlese kamuoyunda büyük bir infial uyanıyor. Ama sonunda kamuoyu, dönüp ondan özür dileyecek hale getiriliyor.
Geçen sezon Rize’de muhabire atılan dayakta ve bu son Konya’daki kart olayında olduğu gibi...
Ve bize de hep aynı klişe kalıyor: “Saha dışında çok farklıdır Emre. Tanısanız çok seversiniz”...
Paylaş