Paylaş
Dünya Kupası’nda tansiyon dün düşüktü. Dört maçın ikisi formalite, ikisi ise şeklen iddia sahibiydi.
Tamam kağıt üstünde Hırvatistan’ın tur şansı vardı fakat rakip de bu maça kadar kalesinde gol de görmeyen Meksika’ydı.
Yeri gelmişken sosyal medyanın ‘altıparmak’ yaptığı Meksika’nın file bekçisi Ochoa da ilk golünü yedi. Böylece Nijerya dışında gol yemeyen memleket kalmadı. ‘Dalgacı Meksikalılar’, ‘Dalmaçyalı Hırvatları’ 3-1 mağlup ederek, erkenden evine gönderdi. Hırvatlar da böylece hayal kırıklığı ligindeki yerini almış oldu. Fakat belki de Kamerun, Hırvatistan’dan daha büyük bir şaşkınlık yarattı bünyelerde. Onlar ki evvel cihan kupalarının süprizcisiydiler.. Bu kupada ‘sıfır’ çekerken, 9 gol yiyip sadece 1 gol atabildiler. Hasılı kelam espri gerçek olmuştur artık: Eto’o bitmiş!
FAVELALAR DÜZELMESE DE
Kupanın mihmandarı Brezilya’ya dair bugün futbol okuması yapmayın. Müdürümüz Mehmet Arslan ve yazarımız Serhan Asker’in Brezilya’nın favelalarından gönderdiği manzara ve yazıyı okumanızı salık veririm. Üstüne bir de Fernando Meirelles ve Katia Lund’un yönettiği ‘Tanrı Kent’ filmini izlemenizi öneririm. Böylece kafanız iyice allak bullak olsunve Brezilya denince aklınıza sadece Samba ve Acun’un plaj röportajları(!) gelmesin… Yeniden futbola link atalım. Brezilya ilk maçta hakeme sığınmış, ikincisinde de yeltenmiş ama Cüneyt Çakır, yüz vermemişti. Kamerun, Sambacılara da ilaç oldu. Favelaları düzelmese de façaları düzeldi(!) İki gol atan Neymar, eleme turlarına daha büyük bir moralle başlayacaktır. Liderlik mühimdi çünkü böylece turnuvanın en formda ekibi Hollanda’yla eşleşmekten kurtuldular. “Şili az mı” diyenleri duyar gibiyim. Umarım ki çok olurlar! Gönlümüz madenci diyarından tarafa, neylerseniz…
Evet, ‘ölüm grubu’nda İspanya’yı mevta ederek ikinci tura kalmayı ilk iki maç sonunda garantileyen Şili, Portakallara son çeyrekte teslim oldu. Kaliteli bir maçtı ve ikinci devre daha marifetli olan Van Gaal’in uçan çocuklarıydı. Sistem ve zarafetin yeniden buluşmasına tanık oluyoruz Hollanda nezdinde. Robben de böyle gider ve Hollan da yüksek irtifada kupayı tamamlarsa şampiyonanın topçusu seçilir…
BİR ŞAN ŞEREF MAÇI
Avustralya-İspanya maçı bir ‘şan şeref’ mücadelesiydi. Hele ki İspanya için. Son şampiyon, evine ilk turda dönerken hiç değilse bir onur galibiyeti almak istiyordu. Kangurular ise puan kaçırdıkları Hollanda maçının suyu hürmetine bir kazancı hak etmiyor değillerdi. ‘Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi kalmayan’ların çarpışmasını Boğalar, 3-0 kazandı. Bu galibiyette dikkat çeken nokta, o eski şaşalı günlere imza atanların parmağının olmasıydı. Torres ve Da Villa’dan söz ediyorum…
Muhtemeldir ki Del Bosque, memlekete döndükten sonra istifasını açıklayacaktır. Ki zaten maç sonunda da “Birkaç gün, bilemediniz hafta sonu netleşir” dedi. Bizim buralarda ‘Yeniköy Kasabı’ diye aşağılamaya çalıştığımız Del Bosque, ilk turda elenip gitse de dünya futbolunda müstesna bir yeri çoktan almıştır.
Bugünlük de bu kadar derken, siz bugünkü D Grubu maçlarına kitlenin. İlla ki de saat 13.00’te başlayacak olan İtalya-Uruguay maçına…
Paylaş