Paylaş
Beşiktaş maçıyla başlayacak bu dönemi ilk devrede üstün başarıyla geçerek liderliğe yükselmeyi ve yerini perçinlemeyi başarmıştı. Dış saha maçlarında gösterdiği başarıyı kendi seyircisinden esirgeyen Mersin ekibi karşısında alınacak 3 puan, zorlu dönem öncesinde gardını düşürmediği mesajını vermesini de sağlayacaktı Galatasaray’ın.
***
Orta sahada Melo’nun yerine Ceyhun monte edilmişti. Çalışkan bir dörtlü olarak dikkat çekti Engin-Selçuk-Ceyhun-Emre dörtlüsü. İlk yarı sona erdiğinde takımın en çok koşanları bu dörtlüydü.
Maçın 15. dakikasından itibaren rakibine üstünlük kurmayı başaran, pozisyon üretmeye başlayan ve bu sırada kalesinde hiç tehlike yaşamayan lider, 25. dakikada kâbusla, hemen ardından da golle tanıştı.
Elmander’in sakatlığı, bu zorlu süreç öncesinde yürek daraltacak bir gelişme ki; üstüne ikinci yarıda Engin’in sakatlanması geldi birde. Orta saha prodüksiyonu olarak gelişen (Ceyhun kaptı, Engin servis yaptı) atağın Necati’nin kafa vuruşuyla gole çevrilmesi G.Saray’ın elini rahatlattı. Risk almadan ilk yarı tamamlandı, ikinci yarının başında Mersin İdmanyurdu 10 kişi kaldı ve maç kağıt üzerinde iyice G.Saray tarafına devrildi.
***
Ancak 10 kişi kalan Mersin takdir edilmesi gereken bir direnç gösterdi ve maç boyunca yere yatmak zorunda bile kalmamış olan Muslera’yı bir duran top organizasyonunda avladı. 75’te yenilen golün ardından G.Saray kazanma refleksini hemen gösterdi. Necati’ye yapılan penaltı (Selçuk gol yaptı) ve yine Necati’nin takipçiliğiyle gelen üçüncü gol endişe bulutlarını dağıtıverdi. Yuvasına dönen Necati’nin son iki deplasman maçını kazanmak yolunda sağladığı katkı, Eboue’nin dönüşü, Ceyhun’un sürekli 11 oyuncusu gibi katkı sağlaması G.Saray açısından 3 puanla gelen ve 3 puanı getiren “bonus”lar oldu.
Paylaş