ÇIKAN KISMIN ÖZETİ: Hep ‘Çıkan kısmın özeti’ yazmak istemişimdir. Fırsat bu fırsat, yazdım işte.
Efendim, geçen hafta Topesto biraderimizin göbek konusuna eğilmiştik. Elemanın göbeğini eritebilmek için Belgrad Ormanı’na düzenlediğimiz seferin başarısızlığı sizleri üzmüş belli ki. Çeşitli önerilerle geldiniz; sağolun, varolun, nurtopu olun... Kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Göndermiş olduğunuz rejim önerilerini arkadaşa ilettim. ‘Sadece lahanayla beslenmek ha... Bana böyle şeylerle gelmeyin kardeşim...’ gibi kaba tepkiler verdi. Basketbol maçı öneren arkadaşlara teşekkür etmemi söyledi ve ekledi: ‘Yeminliyim, artık topa el sürmüyorum...’
‘Ne yemini etmiştin sen ya? Ben böyle bir şey hatırlamıyorum’ diye sıkıştırdım.
‘Çift elle, ters smaç yapıp panyayı parçalamıştım ya...’
‘Haydi be! Olmadı öyle bir şey’
‘Riko’yla tek pota oynuyorduk...’
‘Sallama usta ya! Sen bu göbekle çembere değemezsin’
‘Gaza gelmem!’
‘Göbek yokken de smaç yapamazdın ki sen’
‘Hakarete giriyor...’
‘Riko’ya soracam...’
‘Arama, itiraf edeceğim. Eeeee, aslında öyle bir smaç değildi’
‘Nasıl bir smaçtı afacan?’
‘Potanın altına bank çekmiştik’
‘Yuh!’
‘Kaba bir insansın sen’
‘Potayı ben mi kırdım, sen mi?..’
‘Neyse ya, maç filan yapamayız nasıl olsa di mi?’
‘Yaparız da, yapmayalım şu itiraftan sonra. Okuyucuya rezil olacağız bir de’
Bu muhabbetten sonra, dolmuşa gelip üstünde ‘NBA tarihinin en görkemli smaçları’ yazan, Topesto’nun kendi üretimi olan videoyu seyrettik.
Üstüne, evdeki dandik marka plastik mini potada fantastik smaçlar denedik. Topesto ‘Aha! Burnumla basacam potaya bak!’ dedikten sonra hareketine başladı, dizini duvara geçirdi ve bu sevimli gösterimiz sona erdi.
Buz tedavisi esnasında telefon çaldı. Riko konuya direkt ‘Acıktım ben ama pizza yemem’ şeklinde girdi.
Topesto ‘Şu senin okurların rejimlerinde yemek tarifi var mıydı usta?’ dedi.
‘Yok ama Ayşe Tüter’in yemek kitabı var kolayda’ şeklinde cevap verdim.
Riko’ya kuşbaşı et ve arpacık soğan almasını söyleyip, telefonu kapadık.
Yemek kitaplarından aldığım tariflerle süper yemekler yapabiliyorum.
Riko’nun getirdiği malzemeyle bir ‘iftar otağı’ olmasa da, kendi çapında bir iftar kampingi yaratabilirdik.
Mutfağa kapandık. Benim koordinatörlüğümde dev bir salata (Topesto, ‘Yeşil olması yeterli mi bir malzemenin bu salataya girmesi için? Çam ağacı eksik kaldı bir tek’ şeklinde hakikaten kötü bir espri yaptı bu arada) hazırlandı önce.
Ardından bir Papaz Yahnisi yaptık ki; bence Kardinal Yahnisi olabilir, o derece güzel oldu. Topesto ‘Pilaf (Özellikle pilaf der, pilav değil) yapalım’ dedi.
‘Seni mi kıracağız tombalak’ diyerek bir de ‘pilaf’ yaptık.
Yemeğin sonunda şiş göbeklerimizle, vandalların ziyaret ettiği bir köy görünümündeki mutfağı ardımızda bırakıp film seyretmeye karar verdik.
Topesto, Riko’ya ‘Bizimkinin okurlarından bir grup basket maçı teklif etmiş...’ dedi.
Riko ‘Benim yeminim var, topa el sürmem’ dedi.
‘Yaa tabii öyle’ dedim sadece.
Oturup 20 bininci kez ‘Lock, Stock & Two Smoking Barrels’ seyrettik.