Yoksa ben manken miyim

Haberin detaylarını okuyunca kendi kendime sordum: “Ben manken miyim?”

“Dövüş Kulübü/Fight Club’ın yazarıdır” dersem hemen tanıyacağınız yazar Chuck Palahniuk’un kitabını çeviren Funda Hanım’a polis “Manken misin?” diye sorduysa bana da muhtemelen sorar.

Bu “mankenlik” suçlamasından kaçamayacağım kesin, o yüzden itiraf edeyim.

* * *

Mankenim ben.

Çünkü evde bu “müstehcen öğeler taşıyan” kitabın yazarının imzalı posteri asılı duruyor.

2008’de kitabının tanıtım turnesine çıktığında Minneapolis’e uğramış.

Okuma ve imza günü için hazırlanan posterlerin bazılarını imzalamış.

Posteri yapan grafiker internette satışa çıkarmış imzalıları.

Ben de sevdiğim bu yazarın imzalı posterini çerçeveletip duvarıma asmışım.

Ayrıca bu Chuck denen “pornocunun” tanıtımına çıktığı kitap “Snuff”, yani “Ölüm Pornosu”.

Benden âlâ manken mi olur?

* * *

Hem bu ar ve hayâ duygularımla oynayan Chuck’ın, hem geçenlerde ar ve hayâ duygularıma kafa atan William Burroughs’un kitapları var evde.

Madem itirafa bağladık, “Markidösad” bilem var; meşhur porno yıldızı Jenna Jameson’un hatıratı bilem var!

Bu durumda mankenliğim kaçınılmaz oluyor.

Neşe Erberk duy sesimi!

Vaziyet bu merkezde sevgili okur.

Kitap yargılamanın yetmediği, çevirmeninin karakola çekilip “Manken misin sen? Düştün mü buralara daha önce?” diye taciz edilebildiği, bir ülke olmak kime gurur veriyorsa, buyursun öne geçip var gücüyle alkışlasın.

Esas ayıplı olan bu zihniyettir.

Müstehcenden müstehcendir, ayıptan ayıptır.

“Sen manken misin?” ha...

Mankenliğin nesi suçsa, ayıpsa artık...

Ayıptır, ayıp.

2071’de kapanacak santral açılmadı ama iki kuşak emekli verdi

ENERJİ Bakanı Taner Yıldız “Biz nükleer santrallarımızı 2071 yılında kapatmayı düşünüyoruz. Yani Malazgirt’in 1000. yıldönümünde” demecini demeçleyince “Açılmamış santralın kapatılacağı tarih vıdı vıdı...” dendi haklı olarak.

“1071’in bininci yılıyla nükleer santral kapatmanın” alakasını nasıl kuracağımı bilemedim, o ayrı dram zaten.

Ama şimdi şu anlatacaklarıma kulak verin

* * *

Mersin’de trenimiz garda demir atmış, Yalçın Bayer’le muhabbetteyiz.

Hürriyet Treni’nin ana kraliçesi Emel Armutçu geliyor ve “Fikri Sağlar geldi trene, bekliyoruz” diyor.

Fikri Sağlar aday değil fakat memleketi Mersin’de CHP için çalışıyor.

Akkuyu’yu soruyorum, “Açılacak mı nükleer santral cennet köşesi Akkuyu’da?”

Fikri Sağlar “Emekli bile verdi Akkuyu” deyince “Açılmamış santral? Emekli verdi? Nasıl yani? O ne be?” gibi tepkiler veriyorum.

Aklıma takıldı, “Bir bakayım şuna” dedim.

Daha sonra haber arşivlerinde şu başlığa rastladım:

“İki nesil nükleerden emekli.”

* * *

Hafızamız ne kadar zayıf...

22 Kasım 2009’da Habertürk’te yayınlanmış.

1976’da yer lisansı alınan, lojman kurulan, sosyal tesisi yapılan Akkuyu’da 8 adet güvenlikçi var.

Şu ana kadar iki nesil emekli vermişler, şimdi üçüncü nesil görev yapıyormuş.

Açılmamış santral iki kuşak emekli vermiş, bunu da Dandanakan’a mı bağlayıp kutlasak Bakanım, bilemedim...

pinkfloydumadokunma

SERDAR Ortaç’ın “Another Brick in the Wall” yorumunun videosu, dün sanal âlemin bir numaralı konusuydu.

Konseri sırasında Pink Floyd’un meşhur şarkısına “Hobaaa” şeklinde giren Serdar Ortaç sözleri de uydurarak filan, soğuk şoklama tekniğiyle dinleyiciyi etkisi altına alıyordu.

Bu konuyu Cumartesi ekinde analiz etmeye çalışacağım.

Ama şimdilik şu kadarını söylemekle yetineceğim:
#pinkfloydumadokunma