Tıksıran ve tıksırtan şarkılar

Hatırladığım ilk alkol şarkısını Joe Jackson’dan duydum: ‘What’s The Use Of Getting Sober When You’re Gonna Get Drunk Again’...
Dilimize çevirirsek ‘Yine Sarhoş Olacaksan Ayılmanın Ne Manası Var’... 1980’lerde duyup sevmiş, dilime dolamıştım. Şarkının 1940’lardan bir Louis Jordan klasiği olduğunu daha sonra öğrenmiştim.
Yakın geçmişin en popüler tıksırma şarkısı sanırım tartışmaya gerek bırakmayacak şekilde Amy Winehouse’dan geldi: ‘Rehab’.
Winehouse’un otobiyografik şarkısı, 2007’nin 1 numaralı şarkısı olmuştu. Ben de pek beğenirim kendilerini. O yıl pikabımın durmaksızın döndürdüğü albüm ‘Rehab’in yanı sıra ‘Tears Dry On Their Own’ ve ‘You Know I’m No Good’ gibi başka güzellikler de içeren ‘Back to Black’ idi.
Ama bu bahiste benim bildiğim, sevdiğim şarkıların çoğu daha eskilerden.
Mesela Tom Waits’in ‘Jockey Full of Bourbon’ı veya ‘The Piano Has Been Drinking (Not Me)’si en sağlam olanlar arasındandır.
Tıksırma konusunda uzmanlaşmış ve bu temada sayısız şarkı yazan Merle Haggard efsanedir.
Bir karışık albüm hazırlamak gerektiğinde ‘Little Old Wine Drinker Me’, ‘I Think I’ll Just Stay Here and Drink’, ‘Tonight The Bottle Let Me Down’, ‘Misery and Gin’ gibi klasikler arasından zorlu bir seçim yapmak gerekir.

GALLAGHER’İN KAYMIŞ FOTOĞRAFI

Uncut’un 2008’de verdiği CD’yi hatırladım yazarken. Evde ufak bir arkeolojik kazı neticesinde buldum: ‘Roll With It’.
Alt başlığı şöyle: İçki, uyuşturucu ve düzensiz davranışlarla ilgili 16 şarkı.
Kapakta Oasis’ten Liam Gallagher’ın meşhur bir ‘kaymış’ fotoğrafı var.
İçindeki şarkılara göz gezdirdim. 1948 model Big Joe Turner klasiği ‘Wine-O-Baby Boogie’ var, yine o dönemden Wynonie Harris’ten ‘Who Threw The Whiskey In The Well’ ve Loudon Wainwright III’den ‘The Drinking Song’ dikkat çekici.
Bob Dylan’ın tematik olarak bizzat seçtiği şarkıların yayınlandığı radyo programı ‘Theme Time Radio Hour’ enfestir. O şarkılardan derlenen 4’er CD’lik iki box-set’i geçen sene başarılı bir operasyon neticesinde ele geçirmiştim.
Dylan’ın seçtiği tıksıran şarkıları ‘Drinking’ kategorisi altında görebiliyoruz, duyabiliyoruz:
Lonnie The Cat’ten ‘I Ain’t Drunk’, The Andrews Sisters’dan ‘Rum and Coca Cola’ ve Betty Hall Jones’dan ‘Buddy Stay Off That Wine’.
Aslında Dylan sayesinde keşfettiğim Mary Gauthier’in enfes ‘I Drink’ini de anmadan geçmek olmaz.
Elde hazır bir tıksırmaca listesi de var aslında. Q Dergisi’nin birkaç yıl önce armağan ettiği ‘The Greatest Rock & Pop Miscellany Ever!’ adlı kitapta 12 şarkı sıralanıyor içki üstüne.
Neler var?
Oasis’ten ‘Cigarettes and Alcohol’, Kiss’ten ‘Gold Gin’, Def Leppard’dan ‘Me and My Wine’, George Thorogood and the Destroyers’dan ‘One Bourbon, One Scotch, One Beer’, The Pogues’dan ‘Streams of Whiskey’, The Eagles’dan ‘Tequila Sunrise’, Frank Zappa’dan ‘Titties ‘n’ Beer’, Jeff Buckley’den ‘Lilac Wine’ ve tabii Thin Lizzy’den ‘Whiskey in the Jar’ var.
Thin Lizzy klasiğinin Metallica versiyonu da güzeldir.
Bir de ‘sert tıksırgaç’ kategorisinden AC/DC’yi ve ‘Have A Drink On Me’yi saymamak olmaz.
Bu liste uzar gider. Daha sayısız şarkı olduğunu biliyorum.
Hatta Türkçe şarkılar ayrı bir yazı konusu olur; Tanju Okan mesela...
Neyse...
İçkiye özenmeyin, dikkatli için, başkasının işine karışmayacak ölçüde kalmaya dikkat edin.
Kararını ve zararını bilin, içecekseniz öyle için.
Şarkıları alkolsüz de dinlemek mümkün tabii, o da ayrı mevzu...