Oyumu kullandıktan sonra Karadeniz’in soğuk sularıyla kırbaçlanmış, yağlanmış bir derya kuzusu ve bi kadeh de rakı söyleyeceğim.
Sonra gelsin seçim sonuçları.
"N’olacak lan bu memleketin hali?.." sorusuna "Şerefe Rumeli Hisarı Köyü!" diyerek cevap veririm, olur biter!.
Seyretmeye doyamadığım reklam
ESTETİK açıdan yüksek bütçeli reklam filmlerine nazaran "kavruk" kalan reklam filmlerine özel bir sevgi beslerim.
"Mayasız peynir olmaz, mayasız olgunlaşmaz, pınarla mayalanan, peynire doyum olmaz..."dan başlayın, günümüzün Türkçe hip-hop destekli terlik/pabuç reklamlarına kadar gelin.
B-Tipi filmlere duyduğum sevgi gibi.
Nazlı Ilıcak’ın yazılarını sevmem gibi.
Kadir Topbaş’ın oyunculuk performansını çok beğenmem gibi.
Mana kazandırmaya çalışmadan seviyorum...
Geçen akşam bu alanda bir klasik olacağına bugünden inandığım bir reklama denk geldim.
Bir uydu üreticisi, "gerilla tarzı" denebilecek bir şekilde Başbakan’ın Davos Zirvesi macerasını reklamlaştırmış.
Bıyıkları Başbakan’a göre biraz daha uzun olan oyuncu, Dünya Uydu Kongresi’nde kendisine söz hakkı tanımayan moderatörü "Van minut... Eskuz mi..." diyerek öteliyor ve mesajı veriyor: