Paylaş
Kötü, yetersiz, eksik, yanlış, kendi branşındaki soruları bile büyük ölçüde cevaplayamayacak durumda, sistematik cehalet ürünü eğitim tezgâhından çıkan öğretmenlerin eğittikleri çocukların hali ortada.
Önceki gün YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) sonuçları açıklandı.
Manzara aslında tahmin etmenin çok güç olmadığı şekilde vahim ki ne vahim!
Sınavın fizik bölümünde sorulan 14 sorudan ortalama olarak 0.467 doğru cevap gelmiş. 1 net cevabı geçtim, yarım doğru cevap ortalamasını bile tutturamamış çocuklarımız.
Vay kardeşim vay!
40 matematik sorusundan -yukarı doğru yuvarlarsak- 4 tanesini doğru cevaplayabilmişler.
Türk dili ve edebiyatında 24 sorudan 4.7’sine...
Felsefe bölümünde 12 soruda 2...
Din kültürü ve ahlak bilgisinde 6 soruda 2...
Matematikte 40 soruda 4...
Kimyada 13 soruda 1...
Biyolojide 13 soruda 1.6 doğru cevap...
Tarihten kimyaya, kendi dilinden fiziğe toptan çakılmış kısaca...
Tam 40 bin öğrenci yarım doğru cevap bile çıkaramamış, klasik tabirle “sıfır çekmiş” sınavda...
Sınava niyetlenenlerin yarısı öyle veya böyle kalmış...
Eski sistem şahane miydi? Elbette hayır. Ama bugün varılan noktadan daha iyiydi diyebilirim.
Kurcalana kurcalana, değiştirile değiştirile, söküle takıla iyice biçimsiz hale gelen sistem ne velilerde, ne öğretmenlerde ne de öğrencilerde hal bıraktı...
Yanlışı yanlışla düzeltmek ve hep daha da yanlışını bulabilmek de marifet gerektirir, emek veren herkesi kutlamak gerekiyor.
Öğrencilere kızamazsın, ne verdin ki ne istiyorsun? Sınav şekli değişti, hesaplama değişti, müfredat değişti, değişti oğlu değişti...
Öğretmene kızamazsın, durumları ortada...
Veliler desen “Aman okusun, iyi eğitim” alsın diyor ama istediği okula bile veremiyor çoğu zaman çocuğunu...
Fiziksel imkânlar artarken eğitim kalitesi düşüyor, tablet bilgisayarla yetişen kuşaklar neredeyse kil tabletle yetişenlerden daha az bilgiyle donanıyor...
Memleketin geleceğini emanet edeceğin çocukları suyunun suyunun suyunun suyu ile eğitince olan bu, manzara bu...
Yakın gelecekte adını yazabilene, çarpım tablosu ezberleyene diploma veririz bu gidişle...
O zaman suyundan da koy, n’apayım yani?
Paylaş