ASLINDA iki takımın taraftarı da dünkü maç için şükran hisleriyle dolup taşmalı.
"Bu berbat maç için mi? Delirdin mi?" demeyin hemen.
Bu kadar berbat bir maç çıkarmasalardı "Yahu biz bu sezon niye şampiyon olamadık?" diye kukumav kuşu gibi derin düşünceler alemine dalacaktık.
Ancak şükürler olsun ki dünkü maçı gördük, aklımızda soru işareti kalmamış oldu.
* * *
Dün akşam sahada iyi futbol oynayarak, rakibine üstünlük kurmak azminde iki takım yoktu.
Dün akşam "Bu maçı kazanamazsak şampiyonluk yarışından düşeriz" inancını ve iradesini taşıyan iki takım yoktu.
Dün akşam "Bu maçta oynamayacağım da hangi maçta oynayacağım..." olgunluğunu gösterebilen iki takım yoktu.
Ya ne vardı?
Gerilime kuvvet, stresden beslenerek renklenebilen berbat bir maç vardı.
Fenerbahçeli Emre ve Galatasaraylı Sabri gibi son derece "zeki, çevik ve ahlaklı" futbolcular vardı.
Taraftarına "Çabalama kaptan gidemem ben..." diye başlayan mektuplar göndermeye hazırlanan iki takım vardı.
* * *
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin el ele imza attıkları bu berbat maçın ardından hedefsiz kalmış iki takım var elimizde...
Açık konuşmak gerekirse kalan haftalarda bir mucize olmazsa iki takımın iyi futbol oynama ihtimali de yok.
Ligin en gürültücü, en havalı, en masraflı, en "kuvvetli" iki takımının halini görmüş olduk."Vah" demeye bile üşeniyor insan.Futbol oynayamadıkları yetmiyormuş gibi birbirlerine horozlanıp durmadılar mı bir de...Asıl o duruma "Vah" çekmek lazım.
Son dakikada iki takımın oyuncuları formalarından utanmadan el birliğiyle çirkinleşip maçın üstüne tüy de diktiler zaten.
Şükranlarımı sunarım (!)
(Not: Federasyonu bir kenara bırakın. İki kulübün yönetimleri futbolcuları bizzat cezalandırmalı bu rezillik için. Kaybedecek bir başarı yok bari temizlik yapsınlar...)