Paylaş
1858’deki Arazi Nizamnâmesi’nden bu yana 25 ayrı kanun çalışması yapılmış imarla ilgili...
25 girişim problemi çözmeye yetmemiş, kendi aralarındaki çelişkilerle rant kovalayanlara açık alanlar oluşturmuş sadece...
Faydası olacağı düşünülerek 2013’te bir girişim daha yapılmış ancak “yoğun gündem” filan feşmekan derken olmamış o iş de!
2019’da ısıtılmış, torbaya girmiş fakat aynı hızla kadük olmuş...
İmar afları vesaire derken bugün Giresun’da yaşadığımız acıyı yurdun her köşesinde yaşatabilecek binlerce, on binlerce hayalet adayı bina dikilmiş, dikilmeye de devam ediyor.
Akla, fikre, bilime aykırı şekilde, dere yatağına, su üstüne, heyelan bölgesine yayılırken binalar, farklı hesaplarla farklı rantların peşinde koşanlar kârı cebe indirmiş, olan dolaylı yoldan da direkt olarak da vatandaşa olmuş hep.
Bugünün sorunu değil bu sadece elbette. 162 yıldır yasa üstüne yasa çıkarılmış fakat uygulama, denetleme, cezalandırma kısımları hep es geçilmiş işte...
Uzmanlar 20 binden fazla nüfus barındıran Dereli’de de civarında da bu tarz problemlere gebe başka yerlerin göz göre göre felakete davetiye çıkardığını söylüyor.
Elektrik üretiminin binde 6’sını karşılayan HES’lerin verdiği zararlara dikkat çeken de var, “Doğayla daha fazla itişmeyin, dere yataklarına yerleşmeyin, yaylalara bulaşmayın, orman alanlarını delik deşik etmeyin” diye uyaran da...
“Giresun bir milat olacaktır” demek safça olur ancak felaketlere hazırlanmak konusundaki tavrımızı, umursamazlığımızı, haddinden fazla tevekkül halimizi vesaire gözden geçirmek için vakit çoktan geçiyor...
Dereli’yi basan 2-3 metrelik çamur, dev kayalar, tomruklar, ilçenin içinden “Buralar benimdir, hatırla ey insanoğlu” diyerek akan yıkıcı su bize bir şeyler söylüyor...
“Akıllanmıyorsunuz” diyor, “160 yılda aklı başında bir düzenleme yapamadınız” diyor, “Ah insanoğlu, ah!” diyor...
Felakette hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına ve geride zor vaziyette kalmış tüm vatandaşlara sabır diliyorum.
Geçmiş olsun...
Paylaş