Spaghetti Western ile Pembe Panter arasında

Eski bir kanun adamı olan kovboy Jed Cooper, yani Clint Eastwood, satın aldığı sığırlarla çiftliğine dönerken bir grup atlı tarafından yolu kesilir.

İşlemediği bir suç yüklerler, yargılamaya gerek görmezler, malına el koyup, oracıkta bir ağaca asarlar.

İki hata yaparlar: Suçsuz bir adamı asarlar ve astıktan sonra da can vermesini beklemezler.

Kurtulan Cliny Eastwood kanun adamı olur ve kendisine söz hakkını bile çok görenleri adalet karşısına çıkartmak üzere yola koyulur.

Yola çıkarken kendisine yıldız takan Yargıç Fenton’a kanuna uyacağına, kitabın dışına çıkmamaya çalışacağına söz verir

* * *

9 kişi vardır listesinde.

Kimi cesurdur; meydan okur, düelloda yenik düşer.

Kimi korkaktır; kuyruğu kıstırır ve izini kaybettirmeye çalışır.

Kimi zavallıdır; yalvara yakara, ağlaya zırlaya gider.

Kimi haindir; pusu kurar, layığını bulur. Semeri vurduğun gibi eşek cennetine!..

* * *

Clint Eastwood’un ABD’de çekilmesine rağmen "spaghetti western" lezzeti taşıyan filmini hatırladım "Gökçek versus Kılıçdaroğlu"nu seyrederken.

Bir sonraki hedefinin adını ilan eden, suçlamasını önceden yapan, düelloya çıkınca da kaşı titremeden işini yapan bir silahşor.

İşleri kitaba uygun sürdürmeye çalışan bir yargı makamı.

Ve çarpım tablosu sorulduğunda "Ama ben 4’lerle 7’lere çalışmadım. Bana 2’leri sor diyeceğim ama sen daha sinüsle kosinüsü ayırt edemezsin..." tavrında bir çocuk.

Susmuyor, cevap vermiyor, sorumluluk kabul etmiyor, yaygara yapıyor:

"Hem söyle bakalım pi rakamının karekökünü? Bzzzzzttt Etnografya Müzesi!.. Oynamıyom, oynamıyom; ben kış sebzelerini saymak istiyorum: Ispanak, lahana... Ooooouğv! Poooortakalı soooyduum, başucuma koyduum... Ben beslenme kolu başkanı olmak istiyom, bu adam gitsin! Pis, kaka!"

* * *

Mağlup/galip tartışmasına gireceksek, sabırla seyredenler gerçek galiptir.

Bir de Uğur Dündar’a tavsiyem olaak: Abi bence hanımı, çocukları filan da bırakıp tropik bir adaya git.

Bir hafta boyunca sadece ufuk çizgisine bakarak, elektriği kuma, çakıla ver.

Ölçülü bir insan, bir beyefendi olduğunu bilmesem "Git Ibiza’ya, Goa’ya, Las Vegas’a... Partilerde bir hafta boyunca, dökmedik kurt bırakma. Heavy metal konseri de ayarlayabiliriz Uğur Abi" diyeceğim.

Yazık etme kendine!

* * *

Programın sonlarına doğru baktım Melih Gökçek ve Uğur Dündar arasındaki konuşmalarda "Pembe Panter" efekti belirdi.

"Pembe Panter Efekti" nedir açıklayayım, konu kapansın.

Felaket Müfettiş Clouseau (Peter Sellers), Başmüfettiş Dreyfus’u (Herbert Lom) mantık ayarlarıyla oynamak suretiyle çürüğe çıkarır.

Dreyfus, bildiğiniz delirir!

Başmüfettiş Dreyfus’un beyindeki "masaüstü öğelerini" yerle bir etmesi için Clouseau’yu uzaktan görmesi bile yeterli olur.

Sanırım açıklama yeterli olmuştur.