KİMİLERİ "soğuk espri" veya "kötü espri" sevmez. Ben severim. "Adamın biri donmuş; karısı da külot" tarzı berbat esprilerdeki hainlik hoşuma gider.
CNN Türk’te "Futbolmania" gecesi.
Nebil Evren, Ömer Çavuşoğlu’na dönerek soruyor: "Galatasaray’ın kalecisini nasıl buldunuz?"
Cevap Aziz Üstel’den geliyor: "Sağdan ikinci sokağa gir, soldan ikinci apartmanda bulursun..."
Kötü espri ama dedim ya bazen durumu daha da tuhaf hale getirmeye yarıyor ve insan gülüyor.
Benzer aynı soruya Kocaelispor’un yeni teknik direktörü Yılmaz Vural da muhattap oldu. Lig Tv muhabiri sordu: "Yeni takımınızı nasıl buldunuz?"
Yılmaz Vural’ın cevabı, Aziz Üstelin’kine göre daha gerçekçi ve karamizah örneği gibiydi: "Yeni takımım ligin sonunda."
Tanju Çolak’ın yaptığı golcü kıskançlığı mı
TANJU Çolak’ın Neuchatel resitali sırasında Eski Açık’taydım. Meşhur röveşatalarını, şık plaselerini, sert bir şut gibi ağları havalandıran kafa gollerinin önemli bölümüne bizzat statta şahitlik ettim.
Gol vuruşu konusunda kendi gözlerimle seyrettiğim en müthiş futbolcuydu.
Pazar gecesi Telegol’de rastladım.
Konu Milan Baros’tu.
Kral Tanju Çolak, "Şu anda iddia ediyorum. Milan Baros bu yıl 20 gol atar ve sezonu gol kralı olarak tamamlar..."
Belli ki beğenmiş Baros’u fakat bana biraz cimrilik yapıyormuş gibi geldi.
Kendisi sezonda 30-40 atardı.
20 golü öp başına koy o ayrı...
Fakat 20’yi geçerse de Tanju Çolak’a hatırlatırım...
Emre, G.Saray’ı kullanma
EMRE Belözoğlu’nun Newcastle United’dan Fenerbahçe’ye transferi gerçekleştiğinde "Üzülmedim, çünkü fayda sağlamayacağını istatistikler gösteriyor" tarzı bir yazı yazmıştım Hürriyet Spor Eki’nde.
Birkaç Fenerbahçeli "Kıskançlıktan yapıyorsun" dedi, o kadar.
Fenerbahçelilerin çoğunun da benim gibi düşündüğünden emindim.
Yine de Aziz Yıldırım’ın bileceği iş.
Neticede Milli Takım Kaptanı ve oynarsa iyi oynama ihtimali bulunan bir futbolcu.
Hayırlı olsun, uğurlu olsun.
Emre Belözoğlu’nun transferi Galatasaray camiasından çatlak bir ses bile çıkartamadı.
Bu da gayet iyi. Kimse mesele yapmadı, kimse kaşıyacak yara aramadı, işler normal seyrinde devam etti.
Önce "Babam Fenerliydi, ben de Fenerliydim" açıklamasını yaptı.
Yeni camiaya kendini kabul ettirmek için bunu yapması, bu "gerçeği açıklaması" da normaldir.
Ancak Emre Belözoğlu’nun işleri pek yolunda gitmedi.
Polemikler, oynama isteğine rağmen oynayacak duruma gelememesi vesaire.
Aziz Yıldırım birkaç kez sahip çıkma mesajı verdi, hatta "Delirteceğiz çocuğu, üzerine varmayalım" dedi.
Dikkatinizi çekerim, bu süreçte Emre Belözoğlu’na Galatasaray cephesinden sezonun ilk maçında açılan bir pankart dışında en ufak bir tepki gelmedi.
Geçenlerde Emre yine konuşmuş: "Ben küçükken Fenerliydim. Babam Fenerliydi, ben de Fenerliydim... Galatasaray maçında gol atmak harika olur..."
Camia üzerinde sempati kazanmak için G.Saray’ı ısıtıp ısıtıp ortaya sürmek pek akıllıca değil.
Emre, Galatasaray’ı kullanma.
Fenerbahçe camiasının "Eeee, bunu duymuştuk; başka diyeceğin varsa söyle, bir zahmet azıcık da top oyna" diyeceği gün de gelebilir.
İşini düzgün yap, herkes takdir etsin.
Fenerlisi de takdir eder o zaman, Galatasaraylısı da merak etme.
Takım arkadaşın Semih’in gördüğü sevgi ve saygıyı gözünün önüne getir.
Başarılar dilerim...
Bayram
Şeker Bayramı fraksiyonundanım!
Ama bayram herkese, hepimize bayram.
Tanıdığım tanımadığım herkese mutlu bir bayram dilerim.