Sevecek savcı aranıyormuş meğer

Rıza Sarraf (Reza Zarrab) ABD’de tutuklanmış, eyvallah, onu anladım da ‘tüvitlerde’ adı geçen Preet Bharara da kim?

İnsanlar niye onu evlerine davet ediyor?
Bu tezahürat, cümbüş neyin nesi?

‘ÖPÜJEM ABİ!’

“Öpüjem abi” tonlamalı rakı sofrası vaatlerinin sırrı nedir?
Niye hem Türkçe hem İngilizce, çoğunlukla da ikisi karışık bir dille sevgi, saygı, bağlılık sunuluyor Bharara’ya.
Bir ‘tüvitin’ peşinden Twitter hesabına ulaştığımda vaziyet aydınlandı.
Rıza Sarraf’ın (şimdilik) tutuklanmasıyla neticelenen operasyonun başındaki savcıymış Preet Bharara...
Anında kim olduğuyla ilgili bilgiler, yazılar belirmeye başladı.
Annesi Hindu, babası Sih, 1968 doğumlu, iki yaşında ABD’ye gelmiş, Columbia Hukuk ve Harvard derken medyatik bir senatör olan Chuck Schumer’in ekibinde yer almış, sonra da savcılık macerası başlamış.

VURDUĞUNU DEVİRMİŞ

“Vurduğunu deviren” biri, yaman bir savcı olarak nam salması boşuna değil.
Sokak çetelerini tepelemiş mi? Tepelemiş.
En ünlü mafya ailelerinden Gambino ailesini vurup devirmiş mi? Devirmiş.
“Kirli” kamu görevlilerini, senatörleri haklamış mı? Haklamış.
“Aksiyon adamı olarak” 25 farklı ülkede operasyon düzenleyip silah ve uyuşturucu baronlarını saklandıkları delik nerede olursa olsun çıkarıp kodese tıkmış mı? Tıkmış.
Hatta Putin bu operasyonlara sinir olup Rusya’ya girmesi yasak isimler listesine adını koymuş mu? Koymuş.
Çokuluslu dev şirketlere, imajı sorgulanmaz markalara dünyayı dar edip astronomik bedeller ödemelerini sağlamış mı? Sağlamış.
Wall Street’i, dokunulmaz olarak algılanan para babalarını, havalı yöneticileri, yani bir yerde “finans/faiz lobisi”ni enselemiş mi? Enselemiş.
Zaten bu Wall Street operasyonu sayesinde Time’a kapak olmuş, “en güçlü/en etkili insanlar” listelerine girmiş.

FENOMENE DÖNÜŞMEK

Obama’nın desteklediği ve Senato tarafından oybirliğiyle göreve uygun görülen Preet Bharara bütün bu şana şöhrete rağmen iki gün öncesine kadar Twitter’da 5 bin takipçisi olan bir “süper savcı” idi.
Kendisini “takibe aldığımda” (Rıza’dan sonra) 9 bin takipçiye ulaşmış bulunuyordu. Birkaç saat sonra baktığımda 20 bini bulmuştu.
Yaşadığı “sosyal medya patlaması”nı daha güvenilir rakamlarla sunmak için Somera’da sosyal medya analizi üreten arkadaşlarıma sordum.
Dün saat 15.00 civarında şu bilgi notunu paylaştılar:
“Preet Bharara’nın 21 Mart 2016 tarihinde 8.000 olan takipçi sayısı 22 Mart’ta
% 85 artış yaşayıp 15.000’e, 23 Mart’ta ise 171.000’e yükselmiştir. Geçen süre içerisindeki artış yaklaşık % 2000’dir. Bharara hakkında dünden beri gönderilen 152.350 iletiden 97.298’i yani % 63’ü Türkçe olarak belirlenmiştir...”
‘Tüvit’lerin Türkçe olmayan kısmının da “Yirim seni, lav yu” tarzı “Törkingiliş” olduğu malum... Ayrıca siz bu yazıyı okurken 200 bin takipçiyi de geçmiş olacaktır büyük ihtimal.
Savcının on binlerce kez “beğenilen” ve “paylaşılan” mesajlarına Türkiye’den gelen cevapları görmüşsünüzdür.
Twitter’da uzun süredir devam eden kış uykusundaki espri hücrelerini coşturan ve küçük birer mizah klasiği tadında yağmaya başlayan o “tüvitleri” okumuşsunuzdur büyük ihtimal.
Savcı dün nihayet “Şiş kebapi rakı, uçan halı, tatil” şeklinde gelen “samimi teklifleri” yarı resmi/yarı esprili şekilde “Görev başında kullanmıyorum” diyerek geri çevirdi ve bu ilgi seline bir karşılık vermiş oldu.

HERKES İÇİN ADALET

Rıza Sarraf’ın davası nasıl gelişecek bilmek mümkün değil.
Hatta nasıl başladığı da henüz tam net değil.
“Anlaşıp gitti...”, “İran sattı...”, “Ambargo kalkınca kullanışsız hale geldi, hesap başka...” tarzı senaryoların (elbette daha çok var) doğru olanını/olanlarını umarım ayırt edecek hale gelebiliriz.
Şimdilik New York’tan bir savcının yarattığı ilgiyi ve tedirginliği izlemek bile kendince çok eğlenceli.
“Herkes için adalet” diyelim ve yaman savcının macerasını uzaktan/yakından takip etmeyi sürdürelim...