Saldırmadan konuşalım işte

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu ile Artvinli temsilcilerden oluşan heyetin görüşmesinden çıkan sonuç (eğer çıktıysa) henüz belli değildi bu yazıya başladığımda.

Haberin Devamı

Başbakan’ın diyalog kanalı açan, derde kulak veren bu tavrını sonuçtan bağımsız olarak kutlamak gerekiyor.

Cerattepe için yürüttüğü mücadelede hukuk önünde, bürokrasi önünde, vicdan önünde “Yaşar ne yaşar ne yaşamaz” muamelesi yapılan Artvinlinin biber gazı yerine Başbakan ile diyalog kurması demokratik olgunluk belirtisidir.
Cerattepe’de alicengiz oyunuyla kurulması planlanan madenin nasıl bir doğa harikasının, yerine konulamayacak güzelliğin canına kastettiği malum...
Yaz kış kullandığı, Kafkasör’de şenlikler düzenlediği, temiz suyuna, havasına hem kurban hem muhtaç olduğu bu araziye hem de türlü dolapla el konulmasını istemiyor Artvinli.

 

ARSIZCA SULANMA!

 

Haberin Devamı

25 yıldır verdiği tüm mücadeleleri hukuk önünde kazanmışken, “O güzelliğe dokunulmamalı” kararını defalarca aldırmışken, jet hızıyla beliren bir ÇED raporuyla “arsızca sulanma cesaretine” isyan ediyor.
Sesini duyuramayışına, bu haksızlığa karşı çıkışının “anarşiklik” olarak yamultulmasına, copla ve biber gazıyla üstüne, dozerlerle ormanına yürünmesini istemiyor.
Biraz çaba gösteren, biraz anlamak isteyen, bir parça kulak kabartan ne aklı olduklarını kolayca anlayabilir, argümanlarının sağlamlığını kabul eder.
Artvin’de iki dönem il başkanlığı yapmış olan Ahmet Özçelik, verdiği demeçte “Partinin üst düzeyindekilere anlatamadım, Artvinli istemiyor Cerattepe’de maden...” diyordu.
Düne kadar “Höt zöt” makamından “O maden açılacak!” ve “Dağıtın orada bekleyenleri!” türküleri çığıran hükümet yetkililerinin dinlemediğini Başbakan’ın dinlemesi bu yüzden önemlidir.

 

GÖZYAŞLARI SEL OLUR

 

Ancak işin Cerattepe’den ibaret olmadığını da elbette bilmesi gerekiyor Sayın Davutoğlu’nun.
İğneada’da nükleer santral cinayet olur.
İstanbul’un ciğeri Kuzey Ormanları’ndaki katliam sürerse felaket olur.
Liste öyle uzun ki, yazarsam gözyaşları sel olur!
Gazetelerin çevre haberlerini (bulursanız) günlük olarak takip ettiğinizde bile durumun vahametini net şekilde görebiliyorsunuz.
İstanbul Sarıyer’de taşocaklarının yerle yeksan ettiği orman haberi vardı dün.
Manyas Kuş Cenneti kirlilikten dolayı yoğun bakıma alınacak seviyeye gelmiş, bunu da dün okudum.
Antalya’da mermer çıkarmak için Sarıçınar Dağı’nı kaplayan bir sedir ormanının yok edildiği de dünün haberidir.
HES’lerin özellikle Karadeniz’de yarattığı değişikliğin tetiklediği felaketleri görüyoruz, yaşıyoruz, biliyoruz.
Hal böyleyken, HES sayısının yakın gelecekte 1000’i bulması planlanıyor. Sadece Artvin’de 100’den fazla HES için plan yapıldığı söyleniyor.

 

Haberin Devamı

SALDIRMA, DİNLE İŞTE!

 

Gelişme, yatırım, enerjide çeşitlilik, sorumlu madencilik elbette yapılmalı, desteklenmeli.
Ancak tutup da dünyada parmakla gösterilen İğneada’daki longoz ormanlarına nükleer santral kurma işte!
Artvin’in, Türkiye’nin ve dünyanın gözbebeği olmayı hak edecek güzellikteki Artvin’in suyuna, ormanına, dağına, taşına böyle hoyratça dalma işte!
Konuşunca, diyalog kurunca anlayacaksın ve ayırt edeceksin zaten haklıyı haksızı.
Gazla, copla saldırma, dur dinle işte.
Dinleyince anlaşılıyor...
Her konuda hem de, her konuda...
(NOT: Yargı süreci tamamlanana kadar Cerattepe’de çalışmaların durdurulduğu açıklandı. Hayırlı gelişme, devamı da Artvinlilerin dilediği gibi gelir umarım.)

Yazarın Tüm Yazıları