ENİS Batur, aynı zamanda Yayın Danışmanı olduğu Gergedan’ın Haziran 1987’de yayınlanan 4’üncü sayısında Pazar Postası’nı şöyle özetler: “Edebiyatımızın seyir defterinde önemli bir liman...”
Gergedan’da 1987’de henüz hayatta olan Ece Ayhan, Cemal Süreya, İlhan Berk, Orhan Duru gibi isimlerin de katkılarıyla hazırlanan “Pazar Postası Dosyası” zaman içinde takıntıya dönüşen arayışımın hareket noktası oldu.
Nedir Pazar Postası? 1950’lerde yayınlanan haftalık bir gazetedir. Ulaşabildiğim son sayısı 19 Aralık 1959 tarihli. Sahibi ve başyazarı Cemil Sait Barlas’tır. Milletvekilliği ve bakanlık da yapmış, CHP de “ortanın solu”nu temsil eden bir politikacı. “Sosyalistlik Yolları ve Türkiye Gerçekleri” adlı bir kitabı vardır ve aynı zamanda Mehmet Barlas’ın babasıdır. “Pazar Postası”, 1950’lerde Demokrat Parti’ye sıkı şekilde muhalefet eden ve sayfalarında Bülent Ecevit’ten Emil Galip Sandalcı’ya, Doğan Avcıoğlu’ndan Çetin Altan’a, Sadun Tanju’dan Kemal Sülker’e yer açan bir “haftalık siyasi gazete”dir. Logosu mavidir. Önceleri sloganı “Türk genci rejimin ve inkılapların sahibi ve bekçisidir” şeklindedir, sonraları “Amacımız Sosyal Güvenliktir”e döner... Ankara’da Rüzgârlı Sokak’ta Ovehan’da çıkar. Kapandığı yıl İstanbul’a, Cağaloğlu’na gelecektir... Tanıtım faslını böyle özetlemiş olayım, gazetenin siyasi çizgisine sonra döneriz.
Pazar Postası’nı benim açımdan önemli kılan özellikle 1956-1958 arasındaki “Sanat-Edebiyat” sayfaları oldu. Edebiyatımızda “İkinci Yeni” olarak tanınan tayfa ilk kez bu sayfalarda boy göstermiştir. Hatta “İkinci Yeni” adı Muzaffer Erdost tarafından bu sayfalarda konulmuştur. Erdost’un, 12 Eylül sonrasında işkencede öldürülen kardeşi İlhan Erdost’un adını alıp Muzaffer İlhan Erdost olmasına yıllar vardır... Pazar Postası’nın Sanat Edebiyat sayfaları, Erdost’un Yazıişleri Müdürü olduğu 1956-1958 arasında 4 sayfalık bir gazeteye dönüşür. Edebiyat dünyamızın en görkemli geçit töreni bu sayfalarda yaşanır... Elimdeki sayılara baktıkça doyamıyorum.
Mesela Ece Ayhan “İbraniceden Çizmek” şiiriyle 1956’da ilk kez bu sayfalarda belirir. Kendi kaleminden aktarayım: “1956... Yaz dinlencesi için İstanbul’a inmiştim (Ankara’daki öğrenciliğimden). Pazar Postası gazetesine bir şiir gönderdim, temmuz ortalarıdır. Orada (artık iki haftada bir) şiirlerim çıkmaya başladı... Üniversitenin açılışı dolayısıyla (ekim ayında) İstanbul’dan Ankara’ya dönmüştüm. Pazar Postası’na uğradım. Gazeteyi yöneten Muzaffer Erdost yayınlıyormuş o şiirleri. 25 yaşındaydım...”
Cemal Süreya “İlk telf hakkını Pazar Postası’ndan aldım: 7.5 (yedibuçuk lira). O tarihte 5 lira ile Çiçek Pasajı’nda, içki dahil, güzelce bir masa donatılabilirdi” diyerek anar o günleri... Muzaffer Erdost döneminde sayfalar bugünkü şekliyle söylemek gerekirse “coşmuş ve aşmıştır”. Turgut Uyar, Edip Cansever, Sezai Karakoç, İlhan Berk, Ece Ayhan, Orhan Duru, Can Yücel, Bilge Karasu, Erdal Öz, Ülkü Tamer, Ahmet Oktay, Cevat Çapan, Ferit Edgü, Demir Özlü, Leyla Erbil, Hüseyin Cöntürk... Dinamiktir. Polemik sever. Ateşli atışmalar yaşanır. Cevaplar, taşlamalar “şiirde anlam/anlamsızlık” gibi büyük tartışmalar... Çarpıcı ve cesur sayfaları vardır. Mesela Nurullah Ataç’ın birinci ölüm yıldönümünde ünlü eleştirmenin “ölüsünün” fotoğrafını basarlar. 18 Mayıs 1958 tarihli nüshada yayınlanır fotoğraf “Göğsünde Karanfiller” başlığıyla. Fotoğrafaltı şöyledir: “Hüseyin Ezer’in araladığı kefenin arasından Ataç bir kere daha dünyaya bakıyor. Ne çare! O artık bu dünyada değildir.” Aynı gazetenin üçüncü sayfasında “16 Mayıs 1957” başlıklı fotoğrafta henüz yaşayan, hasta yatağında bir Ataç görürüz. Fotoğrafın altında da şu yazmaktadır: “Ataç’ın bundan sonra görebileceği bir günü daha var!”
Muzaffer İlhan Erdost’un ardından göreve Enis Batur’a “(Reşad Ekrem) Koçu’nun ‘tarihimizde garip vakalar serisi’ne eklenmesi gereken türden bir cilve” dedirtecek şekilde Mahir Kaynak getirilir. Gazetedeki Sanat ve Edebiyat sayfalarının etkisinin azalması hemen fark ediliyor bu süreçte. Şimdi yine dönelim siyasi çizgisine Pazar Postası’nın... Demokrat Parti’ye muhalefet etmek birinci amacıdır gazetenin. 27 Mayıs’a doğru gidilirken, 11 Ekim 1959’daki sayısında (Mahir Kaynak’ın Yazıişleri Müdürü olduğu dönem) Adnan Menderes’in Amerika seyahatine çıkışını şöyle verir mesela Pazar Postası: “Başbakan Adnan Menderes, Amerika’ya uğurlanıyor. Nerenin fatihi olduğunu dönüşünde öğreneceğiz!” O derece muhalif yani...