BANK Asya Birinci Lig’deki Kartalspor-Kasımpaşa maçı oynanırken sahaya üstü çıplak bir genç girdi. Orta sahayı hızla geçen genç, saha kenarındaki ambulansa koştu.
Bu koşunun nedeninin, tribünde düşen bir amigo için yardım bulmak olduğunu daha sonra öğrendik. Ambulans tribüne gelemediği için (bizim modern statlarımız!) yaralı vatandaş sedyeyle ambulansa götürüldü.
Sedyeye konulan ve bilinci kapalı gibi duran yaralı, yine orta sahada yapılan hızlı bir koşu ile ambulansa ulaştırılırken yere düşürüldü.
Yaralı tekrar palas pandıras sedyeye yüklendi ve ambulansa doğru koşuya devam edildi.
* * *
Galatasaray-Adanademirspor arasında Türk Telekom Arena’da oynanan kupa maçı sırasında tribünde bir kişi bıçaklandı.
* * *
Bursaspor-Galatasaray arasında oynanan lig maçında tribünler Bursaspor’un cezası yüzünden sadece kadınlara ve çocuklara açıldı. Maç sırasında yapılan tezahüratlar arasında şunlar da vardı: “Cimbom n’oluyo; g...n başın oynuyo” ve “İ... hakem”.
* * *
Son TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) kongresinde söz alan Altay Başkanı Ömer Hızlıok harika bir konuşma yaptı.
Başarılı meslektaşım, dostum Uğur Meleke köşesine taşımasa bu konuşma medyada yer bulamayacaktı.
Hızlıok şunları (da) söyledi: “Peki neymiş marka değerimiz? 3 milyon vatandaşımızın yaşadığı Avrupa ülkelerinde lisanslı Türk futbolcu sayımız ülkemizin üzerinde.
Maçlarımızın seyredildiği ülke sayısı yok gibi.
Müsabakaları seyreden ortalama seyirci sayısı Batı Avrupa ülkelerinin beşte biri kadar. Uluslararası ciddi organizasyonlara katılmamız tamamen tesadüflere bağlı. İki hakemimiz dışında yıllardır uluslararası alanda başarılı üçüncü bir hakem çıkaramadık.
Birçok kulübümüz altyapısında beslenme, sağlık, saha gibi en basit gereksinimleri karşılayamamaktadır.
Amatör müsabakalarda saha içinde kalp krizi geçiren oyunculara müdahale edecek sağlık hizmeti dahi verilememektedir.
Ama buna rağmen herkesin dilinde bir marka değeri lafı!
Hileli malın değersiz sayılacağını, uzun vadede kaybedenin futbol ailesi olacağını dikkatinize sunuyorum.”
Hızlıok’un konuşması, salondaki kulüp temsilcileri ve delegeler tarafından müdahale edilerek kısa “kestirildi”.
Altay Başkanı’nın ardından kürsüye çıkan Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören “Herkes haddini, yerini bilecek” diyerek başladı sözlerine!
* * *
Karşıyaka ve Göztepe arasında oynanan maçta Karşıyaka tribünlerinde açılan ve şifresi çözüldüğünde Göztepe’ye galiz küfür içerdiği görülen pankart “Büyük yaratıcılık... İngilizler hayran kaldı... Orijinalliğe tam not...” şeklinde haberleşti.
Aynı maçta 82 taraftar gözaltına alındı.
“Alınan bilgiye göre”: “...koltuk kırmaktan 8, koltuk kırıp sahaya atmaktan 39, koltuk yakmaktan 7, küfürlü tezahürattan 7, meşale yakıp sahaya atmaktan 3, maytap bulundurmak ve yakmak, sahaya girmek, alkol bulundurmak ve alkollü şekilde müsabakaya girmek, polise mukavemet ve biletini başkasına kullandırmak suçlarından ise toplam 8 kişi hakkında, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’a muhalefetten işlem uygulandı. Maç öncesi ve sırasında çevreye rahatsızlık vermek ve benzeri suçlardan 10 kişi hakkında Kabahatler Kanunu’na muhalefetten işlem yapıldı.”
* * *
Beyaz TV’deki “Ve Gol” programının yorumcularından Ahmet Çakar, geçtiğimiz perşembe günü Ankara’da yapılan TFF Olağanüstü Genel Kurulu’nda Orduspor Başkanı Nedim Türkmen’in Manisaspor Başkanı Kenan Yaralı tarafından tehdit edildiğini ve Yaralı’nın Türkmen’e “Sana 1 şarjör boşaltırım” dediğini söyledi.
Ahmet Çakar’ın bu sözlerinin ardından Orduspor Başkanı Nedim Türkmen canlı yayına bağlanarak yaşadığı olayları anlattı ve Çakar’ın sözlerini doğruladı.
* * *
Sayıp döktüğüm hadiseler iki haftalık bir süre içinde gerçekleşmiştir.
Özellikle alt liglerde bu ve benzeri olayları 5’le, 10’la, 100’le çarpabilirsiniz.
Sahada ölen futbolcular, linç edilen hakemler, toplu kavgalar, tehditler, maç ayarlamalar, şantajlar.
Şiddet, hile, desise, siyasi hesap, bölgecilik, küfür.
* * *
Federasyonda istifa depremi olmuş, kaosa sürüklenmişiz.
Yapma yahu, çok şaşırdım, kaoslardan kaoslara sürüklendim, “oha filan oldum yaaaane”.
Toplu istifa önersem çok mu “kaotik bi şahsiyet” olurum?..