Paylaş
Emniyet güçlerinin şüpheli gördüğü şahıslara yönelik uygulamaları kapsamında çeşitli çap ve ebatta yüzlerce yılbaşı süsü, maytap, havai fişek, dillidüdük ve kaynanazırıltısı ele geçirildi.
Hareketlerinden şüphelenilen 40 kişinin kırmızı don giymek suretiyle Taksim, Beşiktaş ve Şişli’ye sızmaya çalıştıkları tespit edildi.
Yapılan GBT incelemeleri ve sosyal medya hesabı taramalarında daha önce düğün ve benzeri organize hadiselerde “halay başı” oldukları anlaşılan bazı şahıslar etkisiz hale getirildi.
KOKİNA TUZAĞI
Kendine “tebliğci” süsü vermiş bir Noel Baba’ya yapılan üst aramasında, kuşağa zulalanmış “tavşanmemesi” veya “kokina” olarak da bilinen yılbaşı çiçekleri bulundu.
Bu yazdıklarım elbette “mübalağa sanatından” örnekler...
Abartı yani, gerçekle pek alakası yok.
Fakat o fotoğrafa bakınca...
Güvenlik gerekçesiyle yeni yıl kutlamalarına getirilen yasakları simgeleyen ve 31 Aralık’ta, öğlen saatlerinde gelen o fotoğrafa bakınca...
Taksim’e çıkan (çıkamayan) yollardan birinde polis üst araması yapıyor.
Ellerini havaya kaldırmış olan genç kadın “Eller havaya diye geldik, eller yukarı ortamı bulduk” ifadesiyle işlemin tamamlanmasını bekliyor...
ŞANZELİZE’YE MÜFETTİŞ
Binlerce polisin ve jandarmanın emniyeti sağlamak için görevlerinin başında olmasına karşı çıkılmaz elbette...
Ama bu çabayı takdir etmek ayrı, kutlamaları yasaklamanın gereksizliğini eleştirmek ayrı hikâye...
Dün haberlerde gördük işte dünyanın yeni yıla nasıl girdiğini.
New York, Paris, Londra gibi büyük kentlerin simge caddelerinde, meydanlarında yüz binlerce kişi “güvenlikleri de sağlanarak” birlikte eğlendi, yeni gelen yılı dışarıda özgürce karşıladı.
İçişleri Bakanlığı’na akıl öğretecek halim yok ama keşke müfettiş yollasalardı Times Meydanı’na, Şanzelize’ye, Trafalgar Meydanı’na vesaire...
Uygulamaları yerinde inceler, seneye hazırlık yaparlardı en azından.
Yoksa yasakla yasakla nereye kadar, di mi ama?
Paylaş