Niye erkeklerin meme uçları vardır

Mark Leyner, çok komik yazıları (The New Yorker, GQ ve Time’da yazıları yayınlandı) ve çok komik kitapları bulunan bir yazar.

Bu kıymetli şahsiyeti, bir başka kıymetli şahsiyet olan Serdar Turgut sayesinde tanımıştım. Serdar Turgut, 3-4 yıl önce Leyner’in "The Tetherballs of Bouganville" adlı kitabını bana hediye ederken "Bu kitabı mutlaka oku, adam çok komik" demişti.

Serdar Turgut’un komik dediği bir yazar bulmuşum, durur muyum hemen okumuştum. Hakikaten çok eğlenceli bir kitaptı.

Mark Leyner’la yolum iki hafta önce Chicago’da, Borders’da kitap bakarken tekrar kesişti. "Aaa, bu o çatlak adam, ne yazmış bakalım?" diyerek aldım tabii kitabını. Kitap, Mark Leyner ve bir doktor olan Billy Goldberg tarafından hazırlanmış.

New York Times’ın çok satanlar listesinde bir numaraya çıkan kitabın adı da "Why Do Men Have Nipples?/Niye Erkeklerin Meme Uçları Vardır?"

*

Leyner ve Goldberg "Ancak üç Martini attıktan sonra doktorunuza sorabileceğiniz yüzlerce soru" alt başlığıyla yayınladıkları kitaplarında insanoğlunun kafasını kuşaklardır tırmalayan pek çok soruya makul fakat matrak cevaplar buluyor.

Mesela "Yutulan sakızın sindirimi gerçekten yedi yıl mı sürer?" sorusuna cevap şöyle geliyor: "Nedir bu yedi yıl meselesi? Ayna kırarsın, yedi yıl uğursuzluk gelir... Köpeğin bir yılı insanın yedi yılına eşittir... Yutulan sakızı sindirmek yedi yıl sürer... Peki ya bir köpek önce ayna kırıp sonra da bir paket sakız yutarsa ne olacak? Buyrun size cebir problemi...

Sakız sindirilemez ama midenizde de yıllarca durmaz. Sakız aslında bağırsaklardaki ilerleyişi hızlandırır. Sakızlarda bazen tatlandırıcı olarak Sorbitol kullanılır ve bu madde de müshil etkisi yaratabilir..."

Tutup kitabı çevirecek halim yok. Birilerinin çevirip yayınlamasını bekleyeceğiz. Fakat okurken eğlendiğim ve minik post-it’lere daha sonra okuyamayacağımı bilsem de notlar aldığım sayfalar var.

Cumartesi eğlencesi olsun. Belki siz de benim gibi yıllardır merak ettiği bir sorunun (Parmak çıtlatmak zararlı bir şey midir?) cevabına rastlarsınız.

Okuyacaklarınız birebir çeviri değil; çünkü o zaman çok yer tutar ve az sayıda soruya cevap bulmuş oluruz. Kitabı okudum, bazı soruları seçtim ve olayı sizin için özetlemeye çalıştım.

Yazarlar kitabın girişinde "Bu kitap, doktorunuzun yerini tutmaz ona göre" tarzında bir uyarıda bulunuyor. Ben de size "Bu yazı, kitabın yerini tutmaz" diyeyim...

PARMAKLARI ÇITLATIYORUZ: Parmak çıtlatmanın arterite yani eklem iltihabına yol açtığını söylerler. Yok böyle bir şey diyor kitabın yazarları. Başka ufak tefek etkileri olabiliyor ama arterit yok. O zaman ne yapıyoruz? Sizi bilmem fakat ben çat diye çatlatıyorum. Çok sinir, biliyorum fakat engel olamıyorum.

ÇİKOLATA SİVİLCE YAPMAZ

Pennsylvania Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada denekler iki gruba ayrılıyor. Bir gruba çikolata görünümlü ama içinde çikolata bulunmayan gofret veriliyor. Diğer gruba da içinde normalden 10 kat fazla çikolata bulunan gofret veriliyor. İki grup arasında sivilce oluşumu açısından bir fark gözlenmiyor. Yani elemanlar yedikleriyle kalıyorlar gofretleri; ooooh afiyet olsun. Yok öyle bir şey yani yiyin çikolatanızı. Ayrıca merak eden arkadaşlar için söyleyeyim; mastürbasyon da körlük, kekemelik yapmıyor. Onu da kitaptan okudum.

ESNEME NİYE BULAŞICIDIR

Çünkü insan istem dışı olarak karşısındakini taklit ediyor, başka açıklaması yok. Ayrıca bunu yapanlar sadece insanlar değil. Kedi, balık ve kuşların da esnedikleri biliniyormuş. Bu cümleyi okuduktan sonra "Balık nasıl esniyor ki?" diye düşünürken, yazarların da hadiseyi şöyle bağladıklarını okudum: "Esneyen balık nasıl bir şeydir bilmiyoruz!.." Yalnız değilmişim...

HAVUÇ YİYEN İYİ Mİ GÖRÜR?

Hayır kardeşim, yok böyle bir şey. Aslen havuç, bol miktarda görmeyi güçlendirici beta karoten içerir. Fakat bünye beta karoteni A vitaminine çeviriyor ve sıkı durun, fazla A vitamini körlüğe yol açabiliyor. Beta karoten, daha iyi görüş sağlayabiliyor ama kararını tutturmak lazım. Yoksa fazla A vitamini deri rengini sarartıyor, deri ve saç dökülmesine yol açabiliyor ve baş ağrısı filan yapıyor. Ciddiyim!

ERKEKLERİN MEME UCU

"Çünkü insan bir memelidir" diyeceğim size cevap olarak. Kitabın yazarları da öyle yapmışlar. "Kitabın adı olan soruyu, editör sorduğu için aldık. Vallahi eğlenceli bir cevap bulamadık. Üzgünüz!" diyor yazarlar da. Yine de bazı açıklamalar yapmışlar. Embriyon, oluşum aşamasında ilk altı hafta dişi modelini takip ediyor. Altı haftanın sonunda eğer erkekse erkek kromozomları devreye giriyor. Bu esnada meme uçları ve biraz da meme dokusu oluşuyor zaten. Bazı durumlarda sadece meme ucu değil, bayağı memeleri de çıkabiliyor erkeklerin. Ona da "gynecomastia" deniyormuş...

KAYBOLAN LENSİN SIRRI

Kontakt lensini kaybeden vatandaşların acil servise girip "Lensi kafanın arkasına kaçırdık galiba doktor bey" demelerine sıkça rastlanırmış meğer. Ancak kitabın yazarları böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını söylüyor. Belki göz kapağının içine filan yapışabilirmiş ama gözden hareket edip, enseye, beyinciğe filan gitmiyor lensler. Banyoda kaybolan lenslerin kafanın içinde kaybolduğu düşüncesiyle hareket eden insanlara "genellikle tampon ve prezervatif için de aynı şey geçerli, başka yere bakın" diyor doktorlar...

BÜYÜK AYAK MUAMMASI

Çok klasik bir geyiktir. Affınıza sığınarak yazıyorum; "Büyük ayağı (veya eli) olanın, erkeklik organı da büyük olur..." Ben susayım, bilim konuşsun: "British Journal of Urology’de, 104 erkek üzerinde yapılmış bir araştırma yayınlandı. Araştırmaya katılan 104 deneğin ayak numaralarıyla erkeklik organları arasında hiçbir ilişki saptanamadı.

HIÇKIRIĞIN ÇARESİ

Bilinen en uzun hıçkırık 60 yıl kadar sürmüş. Doktorlar, durdurulamayan hıçkırık durumunda "Thorazine" diye bir şey kullanabiliyormuş. Ama klasik yöntemler geçerli. İşte ne yapıyoruz hıçkırık tutunca?.. Nefesi tutuyoruz, limon emiyoruz, bir çay kaşığı şeker yutuyoruz, suyu yudumlayarak içiyoruz, dilimizi çekiyoruz. Yani bir takım saçma hareketler yapıp, geçmesini bekliyoruz.

DUŞ VE KAHVE AYILTIR MI?

Aslında tıbben bir faydası yok. Sadece sarhoş elemanların, daha sarhoş olana yaptıkları bir dizi işkence olarak görülebilir duşa itekleme ve kötü yapılmış kahve içirme. Doktorlar, abartılı içenlerin tek ihtiyacının zaman olduğunu söylüyor. Karaciğer dinlenince kendinize geliyorsunuz...

İDRAR MI TÜKÜRÜK MÜ

Uzmanımız, "İkisi de iğrenç fakat üzerime tükürülmesi veya çiş yapılması arasında tercih yapmam gerekirse idrarı seçerim" diyor. Çünkü idrar gayet steril; tükürük ise bakteri kaynıyor...
Yazarın Tüm Yazıları