‘Nerede kalmıştık oradan ağlayalım halimize’

DÜN “okumayı başardığım” en çarpıcı yazı, Tolga Şardan’ın Milliyet’teki “Büyüteç” başlıklı sütununda yayınlandı.

Haberin Devamı

Önce şu “okumayı başardığım” kısmını açıklamaya çalışayım.

 

Erken kalkıp gazeteleri web sayfalarından okuyarak güne başlıyorum.


“Tık getiren” galerilerden sıyrılıp okuyacağım doğru dürüst haberlere ve yazılara ulaşabilmek konusunda zaman içinde çok mesafe kat ettim!


Yine de zırvalardan kurtulup asıl okunması gereken yazılara ulaşmak kolay bir iş değil.

 

*

 


Mesela...


Analizlerini yakından takip etmeye çalıştığım Şardan’ın yazısı köşesinde ancak arayanın bulabileceği şekilde okuyucusunu bekliyordu.


Bu yazıdan daha önemli bulunup ön plana çıkarılan bazı konular şöyleydi:


Popüler bir televizyon simasının “Orgazm olarak doğuracağım” demeci, “gözde” bir yabancı modelin “Yarın popomu görürseniz” başlığı ile duyurulan “şok şok şok” açıklaması, “Porno yıldızının çok konuşulacak pozları” vesaire...

 


*

 

Haberin Devamı


Peki Tolga Şardan ne yazmıştı?


“Güç kazanma savaşı şiddetlendi” başlıklı yazı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkmenistan gezisi dönüşünde uçakta yaptığı açıklamalar arasında satır arasına sıkışan bir cümlenin peşine düşüyordu.


Erdoğan, Gülen cemaatinin emniyetten tasfiye süreciyle ilgili olarak “Bir defa ben ‘Emniyet bunlardan temizlenmiş midir?’ sorusuna ‘Temizlenmiştir” diyemem” cevabını vermişti.


İşte Tolga Şardan, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın hazırlamakta olduğu “valiler ve emniyet müdürleri kararnamesinde” makam-mevki-yetki-etki kapmak için yürüyen savaşı analiz ediyordu.


“Biraz uğraşarak” bu analizin tamamını okumanız gerekiyor aslında ancak yansıttığı manzaranın “ürkünçlüğünü” özetlemek için Şardan’ın yazısından şu bölümü “aynen” aktarmak isterim:

 


*

 


“...Tasfiye edilen Gülen cemaatinin yerini, şimdilerde daha küçük cemaat ve gruplar doldurmaya çalışıyor.

Haberin Devamı


Milli Damar’cılar (Gülen cemaatinin dönüşüm geçiren hâli), KÖZ’cüler (eski Gülen hareketinin emniyet imamı Kemalettin Özdemir’e yakın/ bağlı olanlar), yine Okuyucu ve Yazıcılar, Süleymancılar. 


Yetmedi; Milli Görüşçüler, Hak-Yol’cular.


Bitmedi, Adıyaman Menzilciler, Kırkıncı Hoca grubu ve diğerleri. 


Gülen cemaatinin boşluğunu doldurup birbirlerine karşı güç kazanmak için sürekli bir kavga hali. 


Bu cemaat ve grupların dışında, çok küçük de olsa devletten aldığı maaşın hakkını yine ‘sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vermeye çalışan; cemaat ve gruplara bulaşmamış, bu cemaatler ve grupların faaliyetleriyle mücadele etmeyi görev edinmesi yüzünden hedef olan bir avuç insan var...”

 


*

 

Haberin Devamı


Yani sevgili okur, kıymetli vatandaş; tam bir “Cemaat öldü, yaşasın cemaat” durumu.


Ne diyordu küçük İskender yıllardır çeşitli vaziyetler karşısında tekrarlamaktan bıkmadığım o muhteşem dizesinde:


“Nerede kalmıştık oradan ağlayalım halimize...”


Yaaa, işte böyle böyle işler...

Yazarın Tüm Yazıları