Ne bayram kalır, ne seyran

Sağlık Bakanlığı’nın güncellediği “Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi”ne göre okullar açıldığında personel ve öğrenci planlaması “en az” 4 metrekareye 1 kişi düşecek şekilde yapılacak.

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Örgün Eğitim 2018-2019” verilerine göre Türkiye’de okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde toplam 18 milyon 108 bin 600 öğrenci vardı.

Bu rakamlardan hareketle hesap yaparsak sadece bu öğrencilerimiz ve personel için 72 milyon 434 bin 400 metrekare yer gerekecek demektir...

“Nereye sığacaklar?” diyen çıkmaz ama çıkarsa da içi rahat olsun, malumunuz yıllar önce bir “4 metrekareye bir ağaç dikilir mi, dikilmez mi?” tartışması da yaşamıştık gündemi hiç boş kalmayan memleketimizde.

O tartışmadan aklımda kalmış; metrekare cinsinden yaklaşık 784 milyar metrekare olan memlekete 196 milyar öğrenci sığabiliyor sosyal mesafe kuralına göre...

Bunlar, o beylik deyişle “işin latifesi”...

Devlet bir yandan, özel sektör, hayırseverler bir yandan uğraşarak okul sayısını 2018-2019’da yaklaşık 67 bine, derslik sayısını da 706 bine ulaştırmışız.

Haberin Devamı

Ancak bunun da yeterli olmadığını, sayısı azımsanmayacak okul ve sınıfta öğrencileri sıkışık bir şekilde eğitim gördükleri de bir başka gerçek...

Sağlık Bakanlığı’nın doğruları, olması gerekenleri işaret eden rehberinde okullarda “temassız ateşölçer, maske, sıvı sabun ve el antiseptiği veya en az yüzde 70 alkol içeren kolonya bulundurulmasının yanı sıra kullanılmış maskeler için de kapaklı çöp kutuları temin edilmesi” isteniyor.

Çoğu okulun temizlik görevlisi istihdam etmekte bile güçlük çektiği bir dönemde hedefler ne kadar tutturulur, okul derneğine yapılan yardımlarla ayakta kalmaya çalışan sistem desteksiz ne kadar ayakta kalabilir bilemiyorum...

Öte yandan “Nasıl gidiyor koronavirüs mücadelemiz?” diye sormaya bile cesaretim yok...

Hızla, hatta asker uğurlama törenlerine, barlara bahçelere, düğünlere sahillere vesaireye bakarsak anormal bir hızla normalleşiyoruz, tedbiri elden bıraktıkça bırakıyoruz.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca için üzülüyorum resmen... Babacan tavırla uyarıyor, hafiften korku salmaya çalışıyor, yeri geliyor rica minnet ediyor, yapması gereken ne varsa fazlasıyla yapıyor fakat tehdit küçülmeyi durdurdu, yeniden büyüme eğilimi gösteriyor...

Haberin Devamı

“Duyum alan” gazetecilerden değilim; şimdi diyeceğimi tamamen sezgilerime ve gördüğüm manzaraya bakarak söyleyeceğim; alınmaca, darılmaca yok...

Bu hızla normalleşirsek bayramı karantinada geçiririz, geçirmemiz gerekir.

Ne bayram kalır ne seyran ondan sonra; benden uyarması...

Yazarın Tüm Yazıları