Paylaş
İlk sayısı 7 Mart 1961’de yayınlanan Popüler Melodi ilk müzik dergisi değildir; öncülü olan Ankara kaynaklı Melodi var, ondan önce de Caz ve Caz Ekspres...
Fakat Popüler Melodi, ışığını yansıttığı yıldızların yolun henüz başında olduğu bir döneme şahitlik ettiği için çok mühim bir dergidir. En azından benim gibiler için...
Yıl 1961... Memlekette 1950’lerin ikinci yarısında Deniz Harp Okulu’nda kurulan orkestrayla birlikte atılan rock and roll ateşi tüm dünyayla birlikte buraları da sarmış...
Dönemin havalı orkestralarının yanı sıra ileride adları Türkiye’de popüler müziğin kurucu isimleri olarak anılacak gençler de gelmekte...
Ve biz o gençleri Popüler Melodi sayfalarında birer birer belirirken, röportaj alanları her sayıda biraz daha büyürken görüyoruz.
Erol Büyükburç “Little Lucy”yi henüz yayınlamış. 1952’de İsmet Sıral Orkestrası ile adını duyurmaya başlayan Büyükburç dönemin en havalı yıldızı... Gecede 3 kulüpte birden çıkarak rekor kırıyor...
İlk konserini 1957’de vermiş olan Erkin Koray ve Ritimcileri “rock and roll”un yılmaz savaşçıları olarak 1961’de en çok konser veren gruplardan...
Tanju Okan daha Ankara’da; ismini ilk kez kendisini öven bir okur mektubu aracılığıyla duyuyoruz Popüler Melodi’de...
Barış Manço henüz Galatasaray Lisesi’nde öğrenci. Derginin sayfalarında önce okulun kültürel faaliyetlerini tanıtan küçücük bir haberde, “Harmoniler”in şefi olarak görüyoruz; bir sene içinde haberleri büyüyor...
Tülay German henüz Önder Buri’yle tanışmamış, Müşfik Kenter’le flört ediyor. Buri’yle 1962’de tanışacak, “Burçak Tarlası”na giden yol açılacak, açılan o yoldan Anadolu Pop, Anadolu Rock, hatta Türkçe sözlü popüler müzik geçecek...
Konserler ya okullarda ya da sayısı belli olan birkaç kulüpte. Çatı var, Karavan var, Reşat var, Site var...
60 yıl önceden, Türkiye Popüler Müzik Tarihi’nin yeşermeye başladığı günlerden seçtiğim haberlerde arayalım bu kez de teselliyi...
ERKİN KORAY REKOR KIRIYOR
18 Nisan 1961 tarihli Popüler Melodi’de Yekta Torun imzasıyla çıkan haber büyük ihtimalle o dönemde Erol Büyükburç ve Metin Ersoy ile birlikte en çok konsere çıkan isimlerden biri olmasına selam çakıyor:
“Erkin Koray ve Ritimcileri sarı ceket, siyah pantolon, beyaz gömlek ve siyah papyonları ile ilk defa sahneye çıkıyorlar.
Erkin Koray ‘rock’n roll’u, yani tek branşı seçip, yalnız bu yolda çalışan topluluğunu bu defa şöyle hazırlamıştı: Ersin Ulusoy (elek. gitar), Yavuz Kaçak (piyano), Mustafa Toroslu (tenor saksofon), Korkut Koray (bateri).
Yavaş ve hızlı, eski ve yeni şarkılarla süslediği repertuvarında Lonely Blue Boy, Johnny B. Good, Lucille, Sweet Little Sixteen, It’s Now or Never, kendi bestelerinden 10’uncusu It’s So Long vardı...”
BU GENCİ TANIYINIZ
29 Kasım 1961’de dergi “Bir hanım okuyucumuzun kaleminden sizlere tanıtıyoruz” duyurusuyla “Mine” imzalı küçük bir haber yayınlar.
Ankaralı Mine Hanım, Tanju Okan adlı genci şöyle tanıtmaktadır:
“Tanju Okan aslen İzmirli. Vatani vazifesi dolayısıyla geldiği Ankara’yı sempatik bulmuş ki yadırgamıyor ve hâlâ da ayrılmak niyetinde değil. Halen Ankara Orduevi’nde, Göl Gazinosu’nda ve radyoda Orhan Sezener Orkestrası’nın solisti olarak çalışmaktadır.
Maalesef onun tatlı sesiyle söylediği slow’ları İstanbullular dinlemek fırsatını bulamıyorlar. En çok beğenilen parçaları Manha de Carnaval, ela Gözlerin ve Angustia.
Slow’ları daima rock’lara tercih ediyor. Ne yapsın? Romantik, melankolik bir ses de rock söylese güzel olmaz. İste Ankaralıların sevgili, centilmen Tanju Okan’ı bu...”
BARIŞ SÖYLER, BARIŞ YAZAR
DAHA önceleri Galatasaray Lisesi konser haberlerinde adına rastladığımız Barış Manço, 25 Temmuz 1961 tarihli ve Elvis kapaklı Popüler Melodi’de “bizzat kendisiyle” röportaj yapar.
“Yeni sezona birçok yeniliklerle giriyorlar” başlıklı röportajda Barış Manço ve Harmoniler’in “yeni özelliğinden” şöyle bahseder Barış Manço:
“(Yeni özellik) Var tabii. Tek ritim üzerine çalışıyoruz. Örs-çekiç temposu. Sonra bateristimiz sadece trampet ve kontra pedal kullanıyor...”
Kendisine yönelttiği “Repertuvarında tamamen hızlı parçalar var. Demek tamamen rock and roll’a hasrettin kendini...” tespitine de şu cevabı verir:
“Evet, umumiyetle rock and roll. Slow rock parçalarda piyanoya ben geçiyorum, Yavuz (Beşorak) solistlik yapıyor...”
Barış Abi kendi kendine röportajın zorluklarını vurgulayarak yazıyı bağlar: “Niyetiniz varsa Allah kuvvet versin. Harmoniler’den sevgiler ve iyi günler...”
Paylaş