Paylaş
Rock müzikle bir şekilde haşır neşir olanlarınız (hatta olmayanlarınız), Deep Purple’ın “Smoke On The Water” adlı şarkısını hatırlamakta güçlük çekmeyecektir.
Şarkının ve Claude Nobs’un hikâyesi yıllardır “rockçılar geyik koştururken” ana malzeme muamelesi görür...
Yıl 1971, aylardan aralık.
Deep Purple, al takke ver külah Rolling Stones’un mobil stüdyosunu (The Mobile) kiralamış ve İsviçre’ye, Montreux’ye (Evet, 1936’da anlaşmanın imzalandığı Montrö) park etmiş.
Yeni albümlerini bu güzel bölgede kaydedecekler; hedef bu.
Aynı zamanda Frank Zappa ve grubu The Mothers of Invention’da hemen diplerinde, Montreux Casino’da konser verecek.
Buraya kadar her şey iyi, güzel.
Ancak olaylar “çirkinleşecektir”...
Zappa’nın konserinde bir aklıevvelin coşması ve işaret fişeği tabancasını ateşlemesiyle salon bir anda yanmaya başlar.
Yangın sırasında bir kahraman ortaya çıkar.
Claude Nobs veya namı-ı diğer “Funky Claude”, bir grup genci alevlerin kollarından çeker alır, bizzat kurtarır.
Deep Purple da oturur ve hadiseyi anlatan “Smoke On The Water”ı yazar.
Halen en bilinen Deep Purple şarkısı olan “Smoke On The Water”da “Funky Claude was running in and out pulling kids out the ground/Funky Claude hızır gibi yetişip elemanları kurtardı”) sözleriyle böylece ölümsüzlüğe yürür Claude Nobs.
Aynı zamanda köklü, saygın Montreux Caz Festivali’nin kurucusu ve her şeyi olan Claude Nobs 10 Ocak’ta hayatını kaybetti.
24 Aralık’ta kayak yaparken kaza geçirdiğinde 76 yaşındaydı.17 gün komada kaldı ancak kurtulamadı.
“Funky Claude”un adı elbette Montreux Caz Festivali’yle hep anılacak.
Fesvtival bir gün sona erse bile “Smoke On The Water” sayesinde bir şekilde varlığını sürdürecek.
Adalet bekleyen gözyaşı
BİRİLERİ kurguladı, birileri planladı, birileri tetikçi buldu, birileri alçakça katletti, birileri yakalandı, birileri parmağın işaret ettiği yere değil parmağa bakmamızı istedi, birileri katillerle hatıra fotoğrafı çektirdi, birileri yargılandı, birileri gölgede kaldı, birileri de çıktı “Hani örgüt, hani örgüt?” dedi.
Hrant Dink’in öldürülmesinin üstünden 6 yıl geçti.
Davanın savcısı, hâkimi bile “Örgüt işi bu” dese de, aynı mahkemeden “Örgüt işi değil” diye karar çıktı.
Hatta son olarak Hrant Dink suikastı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Yasin Hayal çıktı ve “Örgüt var, karar bozulsun” dedi Taraf’a yaptığı açıklamada.
Yargıtay Başsavcılığı tam da Hrant Dink suikastının 6’ncı yılında “Örgüt var, mahkeme kararı bozulsun” diyerek itiraz etti.
Hrant Dink, Pangaltı’da düştüğü yerde hâlâ bir karar verilmesini bekliyor yani...
“Hrant’ın Arkadaşları”, katledilişinin 6’ncı yılında 12-19 Ocak tarihleri arasına yayılan dolu bir hatırlama ve unutturmama programı hazırladı.
Dün, Beyoğlu’ndaki Cezayir Toplantı Salonu’nda başlayan sempozyum bugün sona erecek.
Ancak etkinlikler Tütün Deposu’nda sürecek.
Hrant’ın öldürüldüğü 19 Ocak’a kadar sürecek “Buradayız Ahparig” başlıklı program kapsamında Tütün Deposu’nda sergi, panel, konser, film gösterimleri var.
Murathan Mungan, Derya Alabora gibi edebiyatçılar, oyuncular öyküler okuyacak mesela.
Erkan Oğur, ismail Demircioğlu, Ayşe Tütüncü, Sıla Gerboğa, Murat Kurt gibi isimler konserler verecek mesela.
Hafta boyu Ümit Kıvanç’ın, Gülengül Altıntaş’ın, Hüseyin Karabey’in filmleri gösterilecek her gün mesela.
19 Ocak’ta 6 yıldır bir gözyaşı damlası gibi Pangaltı’da, Agos’un önünde yatan ve adalet bekleyen Hrant’ı hatırlamak ve unutturmamak isteyenlere duyurulur...
Paylaş