Mardin, eşek ve ben

Mardin çok güzel. Yılın ilk 7 ayında 400 bin turist gelmiş yanlış bilmiyorsam.

Çarşı’da Berivan ve Sıla şalları satılıyor. Mardin’in her köşesi fotografik.

Dijital kameraya kuvvet ben de fotoğraf çekiyorum.

Mardin evleri, Mardin kapıları, Mardin güvercinleri ve tabii ki Mardin eşekleri.

Mardin’de tarihi çarşıda gezerken bir anda eşekle karşılaşıyorsunuz.

Bir inatçılıklarını görmedim.

Hatta sayfada gördüğünüz bu eşek kardeşim, laptop’umun ekranını koruyor. O kadar

şirin ve munis bir şekilde poz veriyorlar ki...

* * *

Turist Ömer Mardin Yolu’nda şeklindeki gezintimiz sırasında gazeteci olduğumuzu öğrenenlerle kaçınılmaz olarak seçim muhabbetine de giriyoruz.

Vatandaşa, "Biz Lato’yla Hakkari-Şırnak’ı bitirdik. Buraya Ferai Tınç geliyor. Ferai’ye anlatınız derdinizi, biz ’çiküftee’ye bakıp kaçıcaz!" diyecek halimiz yok herhalde.

Mardin Çarşısı’nda bugün güzel bir kahve olan, ilk İstiklal Mahkemesi’ni de görüp kafamızı iyice karıştırmışken (Ne tuhaf, değil mi?) bir Mardinli esnaf gülerek karşımıza dikildi:

"Abey bizim Mardin’in de eşeği ne meşhurmuş yahu!" dedi.

Sıcak dolayısıyla, yağı fazla çekmiş paçanga böreği kıvamına gelmiş beynimden "Fotoğraf çekerken gördü herhalde; eşek abinin sahibi olmalı... Hayvanın arpaya katkıda bulunmamızı isteyecek" gibi saçma düşünceler geçiyor...

"Çok güzeller ama" şeklinde bir cümleyi tercih ettim.

"Hayır abey, eşekler güzel de, Mardin’in eşekten başka bir şeyi yok mu?

Hep gelene gidene (medya mensuplarını kast ediyor) bakıyorum, Mardin dedi mi eşeği veriyorlar.

Ya bir sümüklü çocuk, ya orijinal bir ihtiyar!.."

* * *

Şık bir medya eleştirisiyle karşı karşıya kaldığımı nihayet anladım!

"Yani abey" diye devam etti Mardinli esnaf: "Mardin’de mikrofon uzatınca gülerek kaçan cahil kadından, mahalli kıyafet giymiş ihtiyardan başka konuşacak adam mı yok?.. Gelsinler bana sorunlar ya. Esnaf bitmiş... Çarşı boş dükkan dolu..."

"Seçim programlarında işin renkli kısmı ön plana çıkarılırken, esas sorunların gözardı edilmesi" başlıklı konuşmayı dinledim.

"Yaz bunu, Mardin’in eşekleri güzel ama Mardin’de eşekten başka şeyler de var!" dedi.

"Hem yazarım, hem de Ferai Hanım’a söylerim. Ama eşeğin fotoğrafını da basarım" dedim.

Aynen böyle dedim.