PAZAR akşamı Fenerbahçe-Denizlispor maçının yayını sırasında Kadıköy’de yaşanan akla sığmaz, vicdana sığmaz sabotajın adını yönetmen Musa Çözen bütün içtenliğiyle koydu: Kara Pazar.
34 yıllık meşhur yönetmen, futbol maçı seyretme alışkanlığımızı belirleyen, bir yerde 90 dakikalığına on milyonların gözü haline gelen kişi. Yayının sabote edilmesinin ardından Musa Çözen "Ömrümden 10 yıl gitti" diyordu.
Öncelikle Musa Çözen’e geçmiş olsun diyorum; sonra o sırada ekibinde olanlara ayrıca geçmiş olsun diyorum. Benim bildiğim Musa Çözen’in ömründen 10 yıl gittiyse, ekibinden de bir 20 yıl götürmüştür herhalde. Neyse, şakası olacak konu değil, geçmiş olsun Lig TV’cilere...
F.Bahçe’nin bu utanç verici olayın ardından bence bir de kendine dönüp bakması gerekiyor. Altan Tanrıkulu Fox’ta üzerinde çok düşünülmesi gereken bir konuya parmak bastı Ver Kaç programında: "Bu statta UEFA Finali oynanacak..."
Dikkat!.. Sadece durumu objektif değerlendirmek, sakinleşmek ve camia üzerine hakim olan paranoyak ruh halini dağıtmak için biraz durmak zamanı. Samimi bir ezeli rakip tavsiyesi...
"Maç devam ederken elektrikleri kesilen stadyum" esprisi geçmişte kalmıştı. Onun şaka kaldırır yanı da vardı belki. Herkese komik gelmese de. Ama ben eğlenmiştim...
Fakat yayını engellemek ne demek? Kısaca o akşam maça gelemeyen herkese (Yani 50 bin şanslı taraftar hariç tüm Fenerliler ve diğer futbol meraklıları) ayıp etmek demek! Ayıp!..
Röntgen kötüyse anlamam
FENERBAHÇE-Denizlispor maçının bir bölümünü halı saha kenarına yatmış top toplayıcı çocuk gibi seyrettik ya... Bu durum maçın pozisyonlarının otopsisine de yansıdı elbette.
Erman Toroğlu, haklı olarak önüne getirilen pozisyona şöyle bir baktıktan sonra şunları söyledi: "Benim önüme iyi röntgen gelirse mide mi, pankreas mı anlarım. Ama bundan bir şey anlamam..."
Cangele ve İngilizce
YOU-Tube’da ’hit manyağı’ olabilecek bir sahne... Sakaryaspor-Galatasaray maçı öncesinde, cezalı olan Cangele’yle tribünde röportaj yapılacak. "Nedir Cangele durumun?.. Runje yırttı,senin ceza kaldı, n’aaabeeeer?" türü konulara aydınlık getirilecek fakat bir dil problemi var. Cangele İspanyolca biliyor. Röportajı yapacak arkadaşımız Türkçe biliyor. Bu sırada ortaya hadisenin kahramanı süper bir ağbi çıkıyor. Amacı röportajda çeviri sistemini devreye sokmak, basın mensubuna yardımcı olmak, Cangele’yi de konuşturmak. Çok sempatik, çok içten, ama bazı problemlerimiz var Sakarya’da.
İçten ağbimiz "Cangele, dis (this/bu) ceza?.. Runje mi end..." diyerek giriyor. Burada herkes susuyor: Cangele, içten ağbi ve muhabir. Sonra içten ağbi ikinci yüklenmeyi yapıyor: "Cangele... Vat aboyt thinkink dis tribün? (Tribünde olmak nasıl bir duygu, neler hissediyorsun?)"
Cangele hiç anlamadığım, ama tahminimce "Anlamıyorum ya! Gelmeyin üstüme, aaaaaaaaa!" türü birşeyler söylüyor ve ağbi çeviriyor: "Bak ne diyor... Yere tükürdüm ama yanlış değerlendirdiler diyor... Cangele bu arada "No ingiliş!" diyor. İçten ağbi "He-he.." diyor, devam ediyor "İngilizce bilmiyorum diyor..." Canım memleketim benim...
Fener’e muhtıra
HEM siyasette hem futbol arenasında hava bıçakla kesilecek kıvama gelmiş; herkes gergin, herkes tedirgin. Fakat espriler "hain sansarlar" misali telefon hatlarında gezinmekte.
Önce Galatasaray camiasının ağır ağbilerinden biri aradı ve kısık sesle "Zico tatile çıktı!" dedi. "Ağbi iyi misin?.." demeye kalmadan kapandı. Aynı anda baktım cep cihazında kamuoyunun Hasan Cemal olarak tanıdığı yüce şahsiyetin ismi yanıp sönmekte... "Demin .... aradı ve ’Ziko tatile çıktı’ dedi. Bundan ne mana çıkarmalıyım Hasan Ağbicim?" dedim.
Hasan Ağbi, dünyanın sırrına ermiş bir derviş gibi ağır ağır devam etti: "Oğlum, Büyükanıt Paşa koyu Fenerli biliyorsun. Demin bana haber geldi, bir muhtıra da Fener’e gidiyor galiba... Sana söyledikleri de harekat parolasıdır. Ho-ho-ho!"
* * *
Sonra hınzır ve rakipleri iğnelemekten hoşlanan bir arkadaşım aradı ve "Senin İzindeyiz, Laikliğin Bekçisiyiz pankartını gördün mü?" dedi. "Hayır" dedim.
"Ben gördüm. Peki aynı tribünlerde 6-0’lık Galatasaray maçında hangi pankart vardı hatırlıyor musun?.."
"Hayır, böyle bir pankart hafızam yok." "Türkiye’ye Yakışan Fenerli Başbakan!"