Paylaş
“Öncelikle ben şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine, milletimize başsağlığı temennisinde bulunuyorum. Açıkça ifade etmem lazım, terörle mücadele kararlılığımız devam edecektir.
Sizleri de bizleri de çok kullanılan bu ifade bezdirmiş olabilir ama ortaya koymak durumundayım...”
Ölümün soğukluğunu konuşurken kullandığımız kelimelerin uğradığı değer kaybı...
1980’lerde Güneydoğu’dan ilk “baskın, çatışma, eylem, operasyon” haberleri gelmeye başladığında çocuk sayılırdım.
Ölümün omzuna dokunup devirdikleri yaşça “ağabey, amca, abla, teyze” olarak anacağım yaştaydılar.
Sonra “kardeşim, arkadaşım” diyebileceğim, hatta dediğim kuşağa geldi sıra; onlar da omuzlarına dokunulduğunda toprağa düştüler.
Ağıtlar, hamasi demeçler, tehditler, kararlılık mesajları, öfke ve acı çığlıkları eşliğinde...
Şimdi ölenlerin çoğunun bana “ağabey” diyeceği yaştayım...
Demeçler, ağıtlar... Biliyorsunuz, hepimiz biliyoruz, hepimiz ezberledik “sizleri ve bizleri bezdirmiş olabilecek” o kanlı sözlüğün bütün kelime ve kavramlarını.
“Türkçe ve Kürtçe”, “Kurdî û Tırkî” sözlüklerdeki kötülüğü çağrıştıran, umutsuzluğu kanıksatan, dehşeti ve çaresizliği ses olup taşıyan bütün kelimeleri kullana kullana eskitemedik.
Anlamları nasır tuttu ‘ölüm’ün, ‘mayın’ın, ‘hain’in ‘dış mihrâk’ın, ‘karanlık güç’ün, ‘yargısız infaz’ın, ‘alçak’ın, ‘katil’in, ‘kurban’ın, ‘tüfek’in, ‘bomba’nın, ‘pusu’nun, ‘cinayet’in, ‘katliam’ın, ‘kan’ın ve ‘intikam’ın ve pek çok diğerinin.
İşin kötüsü, “sizleri ve bizleri bezdirmiş olabilecek” ifadeler, kavramlar, kelimeler, kalıp cümleler sadece karanlık olanlar değil.
Nasırlaşma sürecine ‘barış’ı, ‘özgürlük’ü, ‘diyalog’u, ‘anlayış’ı, ‘vicdan’ı ve ‘kardeşlik’i ve diğerlerini de kurban ettik.
Tatlı kelimelerimize de kan damladı.
Vardığımız nokta nedir?
Nasır tutmuş kelimelerle dolu kanlı sözlükte hâlâ güvenebileceğimiz ‘akıl’, ‘fikir’ ve ‘umut’ gibi kelimeler bulunduğuna inanmak istiyorum, inanıyorum.
Yoksa her cinayet, katliam, pusu, operasyon haberinde kabuğu düşen ve bir öncekinden daha hızlı ve daha sert şekilde nasırlaşan yerlerimizle uğraşmaya güç kalmayacak.
Yoksa aklı, fikri ve umudu da kaybettiğimiz gün laf olsun diye değil, hakikaten bezeceğiz.
Bezginlik de kanlı sözlüğün nasırlı kelimeler indeksine eklenecek.
1 Ekim’de adres Meclis olmalı, başka yolu yok.
Paylaş