Haber bültenlerinde klasik sıkıntı verici Ankara kokteyl manzarası.
Haber metni, "Davette alkollü içki servisi yapıldı" noktasına vurgu üstüne vurgu yaparken ekrana "lüks kokteyl masası dekorasyonu" geliyor.
* * *
Normal kokteyllerde, alkolün etkisiyle bara Apaçi modeli saldırılar düzenleyebilecek şahıslara karşı özellikle ithal içki şişeleri zulalanır.
"Lüks kokteyl" hadisesinde ise, "Alın için dostlarım! Aha-aha! Daha çok var, biliyon mu?" tarzı bir yaklaşım benimsenir ve ithal içkiler de tezgah üstüne serpiştirilir.
* * *
Ekranda beliren "içki masası"nı, gözlerimi de kısmak suretiyle dikkatimi toplayarak inceledim.
Campari (Ne alaka ya?), viski, tekila (Çüş! Pardon fakat, tekrar çüş demek istiyorum!), şarap, rakı, Bailey’s ve markasını göremediğim bir takım içkiler...
Aha! Jack Daniel’s Ağbi de var.
Eğer Çankaya Köşkü’nde bir kişi bile dünya rock’çılarının ortak içkisi olan Jack Daniels içtiyse bilmek isterim.
Kendisine saygı duruşu bab’ında bir müddet kafa sallamak istiyorum.
* * *
Fakat kokteyle sempatiyle yaklaşmamı sağlayan asıl olay Malibu şişesiydi.
O sıkıntılı kokteylin ortasında, Parti Canavarı Peter Sellers gibi duruyordu.
Çoktan bayatladığı için yeniden gülünesi hale gelen bir şaka gibi.
Malibu, içkiler arasında en saygın olanı değildir hiç kuşkusuz!
Mesela bana 1980 model Kumburgaz diskoteklerini, Serpil Çakmaklı model toplanmış saçları, Tecavüzcü Coşkun’un dayandığı bar dekorunu filan çağrıştırır.
Tatlı ve usulünce içilirse ferahlatıcı bir naneye dönüşebilen Malibu, 1980’ler sona ermeden "kıromatik" yaftasını yemiş ve lanetlenmişti!
Fakat bundan 6-7 yıl kadar önce bir yeme-içme kültürü dergisinin sorularını yanıtlayan Murat Belge "Malibu’yu severim" dediği andan itibaren, palmiyeli beyaz şişenin makus kaderi değişti.
Malibu, entel aleminde bir anda "Arabesk Füzyonu" yarattı.
Malum, Orhan Gencebay ve Müslüm Gürses’in entelijansiya ile bütünleşmesi de Aslı Altan’ın Safran’da başlattığı mücadele neticesinde gerçekleşmiştir.
* * *
Neyse, "Kamusal alanda Malibu içilir mi?" sorusunu gündeme getirmemin sebebi bugün Köşk’ün medya mensuplarını ağırlayacak olması.
Davet beklemediğimden gelmediği için şok geçirmedim.
Protesto için kendimi Sophia Loren usulü Çankaya Köşkü’nün demir kapısına bağlayacak halim de yok.
Fakat bir istek içkim olacaktı: Davete katılanlardan biri benim için bir fırt Malibu atsın.
Abdurrahman Dilipak’tan isteyecek halim yok bu güzelliği, hem zaten tanımam kendisini.
Enis Berberoğlu. Sanırım bu kardeşini mutlu etmek görevi sana düşüyor!