FENERBAHÇE’nin 1980’li yıllardaki kalecisi Yaşar, dünyanın en talihsiz sporcularından biridir herhalde.
Yıllarca kalecilik yaptı, kimine göre iyi kimine göre olmayacak türden bir kaleciydi. Ama 8-0’lık İngiltere maçında kalede olunca akılda başka maç kalmıyor haliyle.
Yaşar bu durumla en iyi şekilde başa çıkmayı başardı. Soranlara kızmak yerine en başta kendisiyle dalga geçecek cesareti gösterdi.
Geçen cuma gecesi Beyaz Show’da anlattıklarını Beyaz başta olmak üzere herkes gözlerinden yaş gelecek şekilde gülerek dinledi. Pazar gecesi Rıdvan Dilmen de (ki yakın arkadaşıdır) Vestel Manisaspor kalecisi Fevzi’nin yaşadığı kabustan bahsederken lafı Yaşar’a getirdi ve ondan dinlediği bir anıyı aktardı:
"Bir maçta Yaşar da Fevzi’nin bu akşam yaşadığına benzer bir maç yaşıyor. Topu alan rakip karşısına dikiliyor. Yine böyle bir pozisyonda, rakip topla gelirken uzaktan ’Dur’ işareti yapıyor önce. Sonra da ’Ya bir dur ya! Hakem ofsayt verdi görmüyor musun?.. Bunun üzerine rakip Yaşar’a güveniyor ve topu bırakıp dönüyor."
Yaşar’ın anılarından süper bir stand-up çıkabilir, benden söylemesi...
Gaf gafı açıyor
ÖMER Çavuşoğlu, CNN Türk’teki Futbolmania’da Fenerbahçe’nin eksiklerini sayarken bir ara kontrolü kaybetti,
toparlamaya çalıştı ama "gaf" çizgiyi geçmiş oldu bu arada: "...Önder sakat, Lugano sakat, Kezman zaten kafadan sakat. Ama şimdi kafadan sakat dersek dava açar. Kafadan sakat demeyelim..."
Damdaki taraftarın rüyası
RİZE Stadı, Rize’nin büyük bölümünden görülebilecek bir pozisyondadır. Rize’de maça gidenler, stadı gören binaların çatılarında, balkonlarında stadyumdaki kadar seyirci görebileceklerini de bilir.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico maç öncesinde çatılara bakıp tercümanına şakayla karışık sordu: "O localar epeyce pahalı olmalı..."
Lig TV muhabiri çatıdaki vatandaşa mikrofon uzatarak durumu yerinde tespit etti. Damdaki taraftar isteklerini şöyle sıraladı: "İnşallah buraya bir cam yapabiliriz. Sonra bir soba, çay, kahve..."
Bu şartlarda ben de stat yerine çatıya çıkmayı düşünebilirim aslında. Hiç fena değil. Sonra bir mangal. Jakuzi filan sonra düşünülür...
Şeflerin tavsiyesi:Ersun Yanal sote
VESTEL Manisaspor üç maçta 11 gol yiyince pazar gecesinin ekran şefleri gecenin yemeğini de belirlemiş oldu: Ersun Yanal sote.
Ersun Yanal maç sonrası "Yeni bir takımız... Eksiklerimiz çok..." diyerek açıklamaya çalıştı durumu. Fakat yorumcular bıçakları bilemişti. Ersun Yanal’ın bir durup durumu gözden geçirmesi bence de kariyeri açısından faydalı olacaktır.
Bu arada belki görmemiştir. Galatasaray taraftarı Yanal’ı kesinlikle istemediğini "Sen bu takımı ancak CM’da yönetirsin" tarzı pankartlarla vurguladı. (CM: Playstation 2’deki efsane futbol oyunu.)
Erman Toroğlu, "Elindeki pirinç iyiyse pilav, kırıksa sütlaç yaparsın. Kırık pirinçle pilav yaparsan, adama ’Haydi lan’ derler ’Kaldır şu pilavı...’" yorumunu yaptı.
Rıdvan da teknik açıdan iyi bir tahlilin ardından Vestel Manisaspor’un "altın kalpli" tarafına şu örnekle vurgu yaptı: "Sorunlu forvetleri Manisa kendine getiriyor. Bir gol atabilmiş olan Nobre 3 tane atmıştı Manisa’ya. Fenerli Deivid eleştirildiği dönemde 3 gol atıp kurtulmuştu. Ümit Karan da 4 tane gol attı..."
Sezonun ilk yarısında heyecan yaratan Vestel Manisaspor’u başta Ersun Yanal’ın iyi tahlil etmesi gerekiyor. Yoksa hayallerinden uzağa düşebilir. Dostça bir tavsiye...
Gay’lerin isyanı
ERMAN Toroğlu, Maraton’da "İpte" dediği anda Şansal Büyüka şöyle bir titremiştir tahminimce. Fakat hoca malum kelime yerine ses benzerliğinden yararlanarak "İpte" dedi. Peki niye dedi?
Küfürlü tezahürat konusuna yoğunlaşmıştı. Toroğlu da "İnsanların haberi olsun" diyerek şöyle bir şey anlattı: "İngiltere’de gay, homoseksüel kulüpleri ayaklanmış. Maçlarda ’İpte’ diye hakaret edilmesine isyan etmişler ve ’Biz aslında harbi insanlarız’ demişler..."