BURASI Anfield Road. Dünyanın sayılı futbol mabedlerinden biri. Rakip Liverpool. G.Saray'ın hem UEFA Kupası'nda, hem de Süper Kupa'da selefi. Liverpool, kendi liginde ikinci sırada.
Fakat, Şampiyonlar Ligi'nde şiddetle puana ihtiyacı var. Maçtan önce İngiltere'de yayınlananan gazetelerin spor sayfalarında Liverpool'un G.Saray'dan ne kadar çekindiğini net bir şekilde görebiliyordunuz. Hatta Liverpool'un yayınladığı maç dergisinde de duydukları endişe çok net bir şekilde seziliyordu.
Liverpool için bu maç ya alınacak, ya alınacaktı. G.Saray, işte böyle bir atmosferde sahaya çıktı. Berkant'la başlayalım. Maça başlamak için Berkant, Lucescu'nun defterinde muhakkak bulunmalı. Dün gece bunu kanıtladı. Hasan Şaş o kadar iyi oynadı ki, oyunda kaldığı sürede, Liverpool tribünleri, ayağına her top geldiğinde yuh çekme gereği duydu. Bülent Akın, G.Saray'a geldiği günden beri belki de en faydalı maçını çıkardı. Defansta Bülent'in, Victoria'nın, Perez'in beyinlerindeki gri hücre sayısı vurdukları kafalardan dolayı herhalde büyük ölçüde zarara uğramıştır.
HERKES RAHAT ETSİN
Ama, esas kahramanı en sona bıraktım. Beckenbauer, Mondragon için, ‘‘Şu anda dünyanın en iyi kalecisi’’ demişti. Bu sözlerine Liverpool'un resmi yayın organında da yer verilmişti. Beckenbauer'den daha fazla futbol bilmiyoruz herhalde. Mondragon, dün gece G.Saray'ın kazandığı büyük başarının en büyük mimarıydı. En azından 7-8 pozisyonda gözlerimi kapadım. Mondragon, gözümü her açışımda beni sevindirdi.
Dün gece kazanılan 1 puan, G.Saray için çeyrek final kapısını aralama yolunda çok mühim. Liverpool'u İstanbul'da yenersek, bu işi büyük ölçüde koparırız gibi geliyor bana. Ondan sonra Barcelona var, biliyorum. Onları da eli boş yollayacağımızı umut ediyorum.
G.Saray, Türkiye Ligi'nde canımızı sıksa da Avrupa'da göğsümüzü kabartmaya devam ediyor. Şu Avrupa Ligi kurulacaksa kurulsun da hem Türkiye rahat etsin, hem G.Saray. Böylesi herkes için daha iyi.